Semih Balcioglu anisina - Vahit Akca

Engeller cok

Turkiye Sakatlar Dernegi’nin asagida izleyebileceginiz videosunu youtube.com’ dan indirip bloga ekledim. ENGELSİZ TÜRKİYE Resim ve Slogan Yarışma Sonuçlarınin aciklandigi bir basin toplantisindan ceklimis goruntulerden olusuyor. Biraz daha aciklayici olsalarmis daha ilgi cekici olabilirmis diye dusunuyorum ama faaliyetlerini bu yolla insanlara ulastirmalari cok olumlu. Youtube ve siyasal/sosyal katilim ile ilgili ayrica bir yazi yazmayi dusunuyorum ilk firsatta. Konuyu degistirmeden TSD’ye donelim.1960 yılında kurulan TSD sakat kisilerin yasama katilmalari icin sahip olmalari gereken haklara vurgu yapiyor.Alterblogalisation’da siyasal yasama katilim ve sosyal degisim uzerine yazilara yer vermeyi calisiyorum. Siyasi yasami birakin normal yasama katilmalarinin onunde binlerce engel olan insanlarin varligi ve bu engellerin (engellilerin degil) nereden kaynaklandigini ogrenmek ve kalici cozumler gelistirmek onemli hale geliyor. Bunu birebir yapamadigim icin okurlari yapabilenlere yonlendirmek en dogrusu gibi geliyor. Dernek yeni kampanyalari hakkinda daha fazla bilgi edinmek icin http://www.tsd.org.tr adresine gidebilirsiniz.
PS: Ilkogretimde mimari engelleri adim adim kaldiralim kampanyasi icin katkida bulunmak isterseniz 5045’e (Avea, Telsim, Turkcell) cep telefonunuzdan bos bir mesaj atabilirsiniz.Kampanyadan saglanacak gelirlerle ilkogretim kurumlarinda rampa,asansor gibi gerekli duzenlemeler yapilacak.Ayrica en altta bulabileceginiz linkte yakinlariniza yilbasi kartini TSD sitesi araciligiyla gonderebilirsiniz.

TURKIYE SAKATLAR DERNEGI

7 milyon kişi dernek üyesi

İçişleri Bakanlığı, Türkiye'de 7 milyon kişinin dernek üyesi olduğunu açıklayarak, derneklerin üye sayısının 2004 yılına göre yüzde 44 artarak 7 milyon 91 bin 794'e yükseldiğini bildirdi. İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de bireysel özgürlükler ve insan hakları, çalışma hayatı, çevre ve doğal hayatın korunması, kalkınma, konut, eğitim, kültür, spor, rekreasyon, sağlık, sosyal hizmetler ve uluslararası ilişkiler gibi değişik alanlarda toplam 61 bin 624 derneğin faaliyet gösterdiği belirtilerek, bu derneklerin 46 bin 901'inin yerel, 5 bin 972'sinin ulusal ve 8 bin 751'inin uluslararası düzeyde faaliyetlerini yürüttüğü kaydedildi. İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'deki faal dernekler bireysel özgürlükler ve insan hakları, çalışma hayatı ve meslekler, çevre ve doğal hayatın korunması, eğitim ve araştırma, kaynak oluşturma, kalkınma ve konut, kültür, spor ve rekreasyon, sağlık hizmetleri, sosyal hizmetler ve uluslararası ilişkiler alanlarında faaliyet gösteriyor. Dernekleşmenin en fazla olduğu alanlar ise şöyle: "Kültür, spor ve rekreasyon; toplam 21 bin 606 dernek. Sosyal hizmetler; toplam 20 bin 786 dernek. Eğitim ve araştırma; toplam 15 bin 958 dernek." En az sayıda derneğin faaliyet gösterdiği alanlar ise sırasıyla kalkınma ve konut; toplam bin 984 dernek, uluslararası faaliyetler; toplam 2 bin 364 dernek, bireysel özgürlükler ve insan hakları; toplam 2 bin 749 dernek.

Haber: www.sendika.org

Feminist Yaklasimlar

Kaynak: BIA haber merkezi
Emine Ozcan
www.bianet.org
Türkiye ve dünyadaki kadın gündemlerini ve bu gündemlerin içinde şekillendiği kültürel ve siyasal alanlara dair kadın bakış açılarını yansıtmayı hedefleyen Kültür ve Siyasette Feminist Yaklaşımlar dergisinin ilk sayısı internet üzerinden yayınlanmaya başladı.
Feminist Yaklaşımlar'ın yayın kurulu üyesi Derya Demirler amaçlarının kadınları ilgilendiren tüm konuların tartışılabileceği bir zemin sağlamak ve bunun yanısıra akademi ile aktivizm arasına örülen sınırların aşındırılmasına katkıda bulunmak olduğunu söylüyor. "Feminist yaklaşım değil yaklaşımlar" Derginin gündemi; hem kadın meseleleri hem de kadınların birebir içinde olup da doğrudan etkilendikleri durumlar üzerine kurulu. Bu bağlamda dergi; daha geniş bir platformu kapsamasıyla feminist yayınlar arasında farklılık gösteriyor.Örneğin ilk sayıda Ortadoğu'da savaşın kadınları nasıl etkilediğine dair bir makalenin yanı sıra kadın bakış açısıyla Ortadoğu'daki savaş politikalarıyla ilgili bir başka makale de yer alıyor. Demirler "Kadın meselelerini bir ya da birkaç başlıkta toplamak yerine çeşitli kadın bakış açılarını yansıtmaya öncelik verdik" diyor.
"'Yaklaşım' değil, 'yaklaşımlar' demeyi tercih ediyoruz; çünkü farklı kültürlerden beslendiğimizin ve kimliklerimizin zengin ve karmaşık bir çeşitlilik içinde inşa edildiğinin farkındayız. "Bu çeşitliliğin kadınlar olarak bizlerin önünde bir engel oluşturmak yerine, bünyesinde cinsiyetçiliği barındıran ayrımcı politikaları daha net görmemizi sağlayarak mücadele perspektiflerimizi genişleteceğini düşünüyoruz.
"Feminist bir kadın projesi Feminist Yaklaşımlar ilk aşamadan itibaren feminist bir kadın projesi olarak tasarlandı. Yayımlanacak materyallerin belirlenmesinden, derginin okuyucuyla buluşmasına değin tüm süreçlerde kadınlar etkinlik gösterdi.Yayın Kurulunu daha önce de feminist çalışmalarda bulunmuş Demirler, Fahriye Dinçer, Özlem Aslan ve Zeynep Kutluata oluşturuyor. Hakemli bir dergi olan Feminist Yaklaşımlar'ın içeriği yayın kurulu ve danışma kurulu arasındaki görüş alışverişiyle şekilleniyor. Kadınlar lehine pozitif ayrımcılık ilkesi gereği kadın ürünlerine öncelik tanınıyor. Makalelerin yanı sıra röportaj, şiir, öykü ve hikayeler de dergide yer buluyor. Demirler'in söylemiyle böylelikle dergi kuru, akademik bir dile hapsolmayarak, kadınların farklı ifade biçimlerinin yansıtılmasına da olanak sağlıyor. Demirler derginin yayın politikasını "Kültürlerin ve kimliklerin çeşitliliğini gözeten antimilitarist ve demokratik bir çizgi" diyerek yorumluyor.
Derginin ilk sayısında neler var? Tanya Reinhart'ın "Her Zaman Kurban- İsrail'in Mevcut Savaşları" başlıklı makalesiyle Shahrzad Mojab'ın "Ortadoğu\'nun Savaş Bölgesindeki Kadınlar: Bölünmüş Dayanışmalar ve Dağılmış Direnişler" başlıklı makalesi İsrail ve Lübnan'da yaşananlara ilişkin.
İpek Çelik'in uluslararası hukuk ve göçmen hukuku uzmanı Asli Bali ile yaptığı söyleşi, 11 Eylül sonrasında ABD'de "güvenlik" politikaları ve insan kakları üzerine.
Karin Karakaşlı'nın "Bir fincan Kapuçino" isimli kısa öyküsü ve Kıbrıslı Neşe Yaşin'in "Kapılar" isimli şiirinin yanı sıra Demirler ve Uğur Demirci'nin avukat Hülya Gülbahar'la yaptığı "Hukuka Rağmen Yasa, Yasaya Rağmen Uygulama" başlıklı söyleşi de derginin ilk sayısında yer bulan çalışmalardan.
Dinçer ve Ülker Uncu'nun gazeteci yazar Duygu Asena'yla yaptıkları "Ayşe'ler Uyanın, Ali'leri Eğitin" başlıklı söyleşileri yayıncılık hayatı ve feminizm üzerine.Demirler projenin çalışmaları sırasında hayatını kaybeden Asena'yı yayınlanmamış bu söyleşi ile de anmak istediklerini söylüyor.
Dinçer ile Kutluata'nın "Afganistan'da Kadın Örgütlenmesi: Afgan Kadınlarının Devrimci Birliği (RAWA)" başlıklı söyleşilerinde geçen yıl Türkiye'ye gelen RAWA üyesi Sahar Saba ile görüşmelerinden oluşuyor.
Dergide yer bulan diğer çalışmalarsa şöyle:Maria Hadjipavlou'nun"Kıbrıslı Kadınlar Arasında: Görünmeyeni Ortaya Çıkarmak ve Görünenle Bağlantısını Kurmak" makalesi, Ebru Sönmez'in "Üç Tarz-ı Siyaset ve Modernite Ekseninde ve Ötesinde Osmanlı Feminizmi" makalesi, Dilek Direnç'in "Sessiz Kızların Kuyuları : Ayla Kutlu'nun "Kadınlar ve Kuyular" Öykülerinde Sessizliğin Kırılışı" öykü incelemesi ve Burcu Yankın ile Songül Tuncalı'nın "Yazmak bir Yanıyla İfşa Etmek Demek..." başlıklı Elif Şafak söyleşisi.(EZÖ/EÖ)* Kültür ve Siyasette Feminist Yaklaşımlar dergisine ulaşmak için tıklayınız. . Dört ayda bir yayımlanan dergideki makaleleri okumak için abone olmak gerekiyor. Tek sayılık abonelik 4 YTL iken yıllık abonelik sadece 10 YTL.

Vandana Shiva ile iklim

Vandana Shiva, dünyaca ünlü bir ekoloji düşünürü ve aktivisttidir. Asagidaki yazisinda iklim asiriliklari ile nasil basa cikabilecegimize dair onerilerini okuyabilirsiniz. Shiva'nin Turkce'ye cevrilmis yazilarinin bir kismina toplu halde Zmag Turkiye sitesinden erisebilirsiniz.

Çeşitlilik iklim kaosunu durdurmada anahtardır.

Vandana Shiva

7 Haziran 2006

The Guardian

Son araştırmalar Afrika’da yetiştirilen ve İngiltere süpermarketlerinde satılan 50 gramlık yaprak salatanın tüketiciye 99 peniye (yaklaşık 2.7 ytl) malolduğunu gösterdi. Bunu yetiştirmek icin neredeyse 50 litreye yakın suya ihtiyaç olacak. Diğer salatalar 300 litreye kadar suya ihtiyaç duyabiliyor.Bu duruma rağmen perakende zincirleri dünya etrafında taşı nan her kilo yiyecek için global ısınma gazları yaratılmasına ve değerli suyun kullanılmasına; ihracata yönelik şirket tarımı arttıkca çiftçilerin tarlalarından ayrılmasına ve sudan mahrum bırakılmaları gerçeğine kayıtsız kalarak artan bir şekilde meyve ve sebzeleri Afrika ve Hindistan’dan sağlıyorlar.


Yerel, taze ve biçoeşitli beslenerek gıda millerini azaltmamız gereken bir zamanda globalleşme endüstriyel tarımı, yerel olmayan gıda tedarikini ve işlenmiş ve paketlenmiş gıdanın yayılmasını zorlayarak karbon kirliliğini arttırıyor. Acil Felaket Veri tabanına göre Hindistan 1900 ile 2005 arasında 21 kuraklık yaşadı. Toplamda 1.3 milyar insan etkilendi ve 4 milyon kişi kuraklık yüzünden yaşamını kaybetti.. Bu tür felaketlerin iklim değişikliği ile artması muhtemel. Hindistan’da insanlar daha bu yaz aşırı sıcaklardan yaşamlarını kaybettiler .Hal böyle olunca fakirler üç kere bedel ödüyor: iklim deiğişikliğinden daha kolay ve artan bir şekilde etkilenebilir hale gelmeleriyle, az bulunan suyun ihraç edilen ürünlerde kullanılması ile artan su sıkıntısı yüzünden ve savurgan küreselleşmis ticarete yer açmak için toplulukların topraklarından köylerinden ve evlerinden edilmesi vasıtası ile. Son yirmi yılda Hindistan’ın bioçeşitlilik ve organik tarım hareketi Navdanya’yı kurdum. Giderek farkına varıyoruz ki bioçeşitliliğin korunması, iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması ve fakirliğin azaltılması hedefleri arasında bir yakınlaşma var.

Bioçeşitli,yerel ve organik sistemler bir yandan su kullanımını ve ürünün iklim değişikliği yüzünden zail olma riskini azaltırken daha cok gıda ve daha yüksek gelir üretiyor. Tarım sistemlerinin bioçeşitliliğin arttırmak kuraklığa etkiyi azaltabilir. Pirinçten ve buğdaydan daha besleyici bir hububat olan darı, gelişmek için yoğun pirinç tarımı için gereken 2.500mm karşılaştırıldığında sadece 200mm-300mm suya ihtiyaç duyuyor. Hindistan darı yetiştirerek dört kat daha fazla yiyecek üretebilir.Fakat küresel ticaret tarımı tekkültürlü genetiği değiştirilmiş mısıra, soyaya ve pamuğa iterek iklim kırılganlığını kötüleştiriyor.


1998 yılındaki Orissa kasırgasından ve 2004’teki tsunamiden sonra Navdanya deniz suyuyla tuzlanan alanlarda tarımı tekrar canlandırmak için tuza dayanıklı pirinç cinslerini dağıttı. Şimdilerde iklim aşırılıklarına karşılık vermek için kuraklığa, sele ve tuza dirençli tohum çeşitlerinden bankalar olusturuyoruz. İklim kaosu belirsizlik yaratıyor. Çeşitlilik, iklim aşırılıklarına ve iklim belirsizliğine karşı bir set öneriyor. Tekkültürlü ve merkezci takıntıdan çeşitliliğe ve ademi merkeziyetçiliğe dogru gitmeye ihtiyacımız var. Çeşitlilik ve ademi merkeziyetçilik, petrolün ötesinde ekonomiler yaratmak ve petrol çağının kalıntısı olan iklim kırılganlığı ile uğraşmak işin gerekli çifte ilkedir.
Ceviren:Barış Gençer Baykan

Orhan Pamuk

Cizgi-Vahit Akca
Orhan Pamuk Nobel Edebiyat odulunu aldi. Cok sasirdim.Birkac gundur gazetelerde Orhan Pamuk ile ilgili haberlere rastliyordum ama odulun sahibinin bugun aciklanacagini bilmiyordum. Saniyordum ki ilk etapta adaylar belirlenecek ve Pamuk'un bu adaylar arasinda olup olmadigi 12 ekim'de aciklanacak. Ozellikle Pamuk uykusuz bir gece gecirecek diye yazildiginda bir anlam verememistim. Ogelene dogru gazeteler bakinca tum mansetlerde Pamuk, Nobel, odul kelimelerini gordugumde uyandim. Tebrik ediyorum. Turk edebiyatinin ozellikle gelecegi icin cok onemli oldugunu dusunuyorum bu odulun. Pamuk'un siyasi durusundan cok kalemiyle bugunlere geldigini dusunuyorum. Pamuk'un modern Türk toplumundaki değişimleri ve kimlik sorunlarını eserlerine konu yaptigi icin bu odule layik goruldugu bir gercek (The Guardian). Gerci kotu bir tesaduf eseri Ermeni soykirim tartismalarinin ustune geldi bu odul ve bir edebiyat odulu cercevesinde degerlendirilmeyecek olmasi biraz uzucu. Az gazetelerin Pamuk ile ilgili haberlerine tekrar baktim ve haberin verilis tonunun ozellikle Hurriyet'te degistigini gordum. Mansete "Nobel'e Ermeni golgesi dustu" cekilmis ve uzerine "Tepki yagiyor" ibaresi konulmus. Tepkiler kendi okurlarindan yagmis ki yarisina yakini yazari tebrik ediyor. Belki yarin daha derin yorumlar ve elestiriler okuma sansimiz olur. Kendi adima daha once okuma firsati bulamadim kitaplarini okumaya baslayacagim Orhan Pamuk'un. (Kara Kitap, Yeni Hayat)

Yayımlanmış eserleri

Cevdet Bey ve Ogullari , roman, İstanbul, Can Yayınları, 1982
Sessiz Ev, roman, İstanbul, Can Yayınları, 1983
Beyaz Kale, roman, roman, İstanbul, Can Yayınları, 1985
Kara Kitap, roman, İstanbul, Can Yayınları, 1990
Gizli Yüz, senaryo, İstanbul, Can Yayınları, 1992
Yeni Hayat, roman, İstanbul, İletişim Yayınları, 1995
Benim Adım Kırmızı, roman, İstanbul, İletişim Yayınları, 1998
Öteki Renkler, yazılarından ve söyleşilerinden seçmeler, 1999
Kar, roman, İstanbul, İletişim Yayınları, 2002
İstanbul: Hatıralar ve Şehir, anı, İstanbul, Yapı Kredi Yayınları (YKY), 2003

Daha fazla bilgi icin:

www.orhanpamuk.net

http://tr.wikipedia.org/wiki/Orhan_Pamuk

Mama al konsere gel

Halkevleri'nin Ağustos ayından beri yürüttüğü “Yaşasın Filistin Filistin Yaşasın” kampanyası 15 Ekim’de Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleşecek bir dayanışma konseriyle sona erecek. Saat 12.00’da başlayacak olan konsere bir paket çocuk mamasıyla girilecek. “Onlar Öldürüyor Biz Yaşatalım” konserleri için Ankara’da Halkevciler, Lübnan ve Filistin dostu savaş karşıtları hummalı bir hazırlık çalışması yürütüyor. Geçtiğimiz hafta başında konser tarih ve yerinin kesinleşmesiyle konser duyurusu tüm Ankara’da yapılmaya başlandı. Konserde Bulutsuzluk Özlemi, Bayar Şahin, Gece Yolcuları, Ali Ekber Eren, Nurettin Rençber, Günyüzü Müzik Topluluğu 15 Ekim’de Atatürk Spor Salonunda şarkılarını, türkülerini barış ve kardeşlik için söyleyecek.

CHP- Vahit Akca

Ne olacak bu solun hali

Cizgi -Vahit Akca

Yillardir tartisilir durulur. Ne olacak bu solun hali sorusu ne olacak bu memleketin hali sorusundan daha cok gundeme geliyorsa o memlekette ve o sol da bir sorun var demekti. Iki yakanin bir araya gelmemesi gibi sol ve memleket bir araya gelemiyor.Hal boyle olunca sosyal demokrat tavir almasi gereken partiler saga acilimlar yapiyor, milliyetciligi korukluyor. Halka bu sekilde yaklasacigini zannediyor ama zaten asli varken astarini kim ne yapsin.

Kim -Vahit Akca

Bilim ve Gelecek

Bilim ve gelecek dergisinin duzenledigi yemegin duyurusunu asagida okuyabilirsiniz.

Bilim ve Gelecek dergisi, 18 Ekim Çarşamba akşamı İstanbul'da bir yemekli toplantı düzenliyor. Derginin çıkışından beri ilk kez yaptığımız bu tür bir toplantıda amacımız, yazarlarımızla okurlarımızı buluşturmak, dostlarımızla hoş bir sohbet ortamı yaratmak, dergiye ilişkin eleştiri ve öneriler almak.
Çok sayıda değerli Bilim ve Gelecek yazarının yanı sıra Sevgili Muazzez İlmiye Çığ da aramızda olacak. Belki de hapse girmeden önce son kez! Biliyorsunuz, Sayın İlmiye Çığ'ın 1 Kasım'da mahkemesi var.
İstanbullu okurlarımızı ve dostlarımızı yemekli toplantımıza bekliyoruz. Toplantıya ilişkin ayrıntılı bilgiyi aşağıda bulabilirsiniz.
Herkese selamlar, sevgiler.
Ender Helvacıoğlu

Tarih: 18 Ekim 2006 Çarşamba, saat 19.00
Yer: Galata Meyhanesi
Adres: İstiklal Cad. Orhan Adil Apaydın Sok. No: 11 Beyoğlu-İstanbul
(Yemekli toplantı için biletleri dergimizin İstanbul merkezinden elde edebilirsiniz. Tel: 0212-244 97 95 ve 244 73 20. Biletlerin ederi bir kişi 50 YTL'dir.)

Fosil-Vahit Akca

MM PP- Vahit Akca

Antakya 1. Tiyatro Senligi

ANTAKYA I. TİYATRO ŞENLİĞİ
(7-12/KASIM/ 2006)
A.B.Ş.T. - HASAD





PROGRAM

1. GÜN (7 KASIM 2006 SALI)

18.30 Kültür Merkezi Açılış Kokteyli KOKTEYL
19.00 Kültür Merkezi Düğün yada Davul ADANA Büyük Şehir Belediyesi


2. GÜN ( 8KASIM 2006 ÇARŞAMBA )
10.30 Kültür Merkezi Çocuk Oyunu Antakya Belediye Ş.Tiyatrosu
19.00 Kültür Merkezi Nafile Dünya. Seyhan Bel. Tiyatrosu


3. GÜN ( 9 KASIM 2006 PERŞEMBE )

10.30 Kültür Merkezi Hacıvat -Karagöz Teyfik DİNÇ- Tarsus
13.30 Kültür Merkezi Hacıvat –Karagöz Teyfik DİNÇ- Tarsus
19.00 Kültür Merkezi MEDDAH Mersin B.Şehir Bel.Tiyatrosu

4.GÜN (10 KASIM 2006 CUMA

14.00 ODA TİYATROSU DRAMA-ATÖLYE ÇALIŞMASI

5. GÜN (11 KASIM 2006 CUMARTESİ)

10.30 Kültür metkezi çocuk oyunu GİRESUN.

13.30 Kültür Merkezi Çocuk Oyunu. GİRESUN
.
19.00 Kültür Merkezi Komedi Oyun Giresun Bel. Şehir Tiy.


6. GÜN (12 KASIM 2006 PAZAR)


15. 00 kültür merkezi Lazkiye Devlet tiyatrosu SURİYE
19.00 Kültür Merkezi Lazkiye Devlet Tiyatrosu SURİYE


KAPANIŞ KONUŞMASI

Muazzez Ilmiye Cig - Vahit Akca

ABD yollari - Vahit Akca

Benim Kütüphanem Projesi

Toplum Gönüllüleri'nin Benim Kütüphanem Projesi'ni sürdürdüğü il halk kütüphanelerinde çocuklar, Can Çocuk'un katkılarıyla sanatçı ve yazarlar çocuklarla buluşacak.
Projenin sürdürüldüğü Ankara, Antalya, Aydın, Diyarbakır, Gaziantep, Malatya, Manisa, Sakarya, Samsun ve Şanlıurfa’daki il halk kütüphanelerinde çocuk kitapları yazarları ile tiyatro ve sinema sanatçılarının katılımıyla “Okuma Günleri” gerçekleştirilecek.
Ekim ayında başlayacak etkinlikler, her il halk kütüphanesinde bir etkinlik olarak Kasım ve Aralık aylarında da devam edecek. Okuma Günleri’nin konukları Çetin Öner, Sevim Ak, Nemika Tuğcu, Bilgin Adalı, Göknil Genç, Erdoğan Kahyaoğlu, Tilbe Saran, Buket Dereoğlu, Özgür Özgülgün, Pelin Batu gibi sanatçılar olacak. Etkinlikler ayda on “Okuma Günü” olmak üzere, üç ayda gerçekleştirilecek 30 “Okuma Günü” ile sona erecek.

Etkinliklerle, Toplum Gönüllüsü gençler tarafından yenilenen kütüphanelerin, kullanımın artırılması ve kültür yaşantımıza renk katılması amaçlanıyor. Ayrıca etkinliklerle yazarlar ve sanatçılar ile çocukları kütüphanelerde buluşturarak, çocukların kültürel anlamda gelişimlerine katkıda bulunmak ve kütüphenleri çocuklar için bir yaşam ve cazibe merkezi haline getirmek de hedefleniyor.