Baska turlu bir sey benim istedigim, Ne agaca benzer, ne buluta benzer; Burasi gibi degil gidecegim memleket, Denizi ayri deniz, havasi ayri hava; Nerde gorduklerim, nerde o bekledigim kiz| Rengi baska,tadi baska. CAN YUCEL

Çarşamba, Kasım 23, 2005

Genç okurlar, genç muhabirler

Basın endüstrisinin yaptırdığı araştırmalar, gün geçtikçe daha az sayıda gencin gazete okuduğunu ve okuyanların ise bunu daha az sıklıkla yaptığına işaret ediyor. Özellikle gazetelerin yazılı baskıları – gazeteler internet ortamında yayınlanmaya başladıktan sonra bu ayrıma gitmek zorunlu hale geldi – giderek daha az sayıda genç tarafından takip ediliyor. Bu kopuşun nedenleri arasında görsel basının yazılı basın üzerindeki egemenliğini arttırmasını, basının geniş kitleler nezdinde bağımsızlığını ve güvenirliliğini yitirmesini, yazılı basının yeni teknolojik gelişmelere ayak udurmakta zorlanmasını ve gençlerin toplumsal duyarlılıklarının göreceli olarak azalmasını sayabiliriz. Tüm dünyada gazeteler genç okurları yeniden kazanmak için çaba sarfediyorlar. Bu gazetelerden biri de Fransız L'Humanité gazetesi. Tam 101 yıl once fransız sosyalist ve düşünür Jean Jaures tarafından kurulan gazete her yıl düzenlediği Fête de l'Humanité’de ( Humanité Şenliği) bu sene genç okurlara ve muhabirlere yönelik bir girişim başlattı. “Libre échanges” adı verilen girişim çerçevesinde genç muhabirler (25 yaş altı) gazetenin web sitesinde kendilerine ayrılan bölümde her gün makalelerini, röportajlarını ve çeşitli haberlerini yayınlayabilecekler. Her perşembe üretilenlerin yoğunluğuna göre L'Humanité’nin bir veya birkaç sayfasında yer alacaklar. Ayda bir kez de kendi seçtikleri bir konukla söyleşi yapacaklar. Gazetenin genç muhabirlere emeklerinin karşılığı olarak küçük bir hediyesi var : Altı aylık ücretsiz abonelik. Hali hazırda binin üzerinde genç, muhabir olmak için başvurmuş durumda. Muhabirlikte gönlü olmayan üç bin kadarı ise bir aylık ücretsiz abonelikle okurluğa ısınacaklar.

Gazetenin genel yayın yönetmeni Patrick Le Hyaric gençlerin kendilerini özgürce ifade etmelerini sağlamak için böyle bir girişim başlattıklarını söylüyor. Haber, fikir, tartışma ve mücadele gazetesi olan L’Humanité kolonlarını, kendilerinin ve dünyanın geleceğini çokça sorgulayan yeni kuşaklara açiyor diyen Le Hyaric özgürlüğün ve değişimin söz konusu girişimin temel taşları olacağını belirtiyor.

Paris’te son günlerde yaşanan olaylardan çok kısa bir süre önce başlatılan bu girişimde gençlerin kendilerini ifade etmeye ve toplumsal sorunları medyeda görünür kılmaya ne kadar hevesli olduklarını görüyoruz. Yüz kadar genç muhabirle 15 ekim günü gazete binasında yapılan tanışma toplantısına Paris’in güney banliyolerinden Creteil’den katilan Gaël (20) tek taraflı haber verme eğilimine karşı çıkmak için gazeteci olmak istediğini söylüyor ve Afrika ile ilgili haberleri işlemeyi düşünüyor. Sofia ise medyada göçün temsili üzerine çalışmak istiyor. “Göç, suçla veya müslüman vali ile eşanlamlı değildir. Çokça ve özellikle sıradan hayatlardır.”diyor. Hikayesini anlatacağı ilk kişiyi çoktan belirlemiş bile: Kardeşi. Ayrıca ilk üç haftada yayınlanan haberlerde ve yorumlarda göçmenlerin isyanlarının nedenlerine, İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy’nin açıklamalarının eleştirilerine ve toplumun çeşitli kesimlerinin olaylara bakışına rastlamak mümkün.

Kambur


Çizgi:Vahit Akça

Türk Futbolu

Çizgi: Vahit Akça

Cumartesi, Kasım 12, 2005

Bilgi Edinme ücrete tabi

Hürriyet gazetesinin 11/11/2005 tarihli haberine gore bilgi edinmemiz bundan boyle ucrete tabi olacak. Bilgi edinme hakkımıza ekonomik bir engel gelecek. Uygulama nasıl olacak bilmiyorum ama caydırı etkisi olacağı kesin.
Bilgi edinme ücrete tabi

Bilgi Edinme Hakkı Yasası’nın Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’te yapılan değişiklikte elektronik posta dahil olmak üzere yapılan bilgi edinme başvuruları ücrete tabi oldu. Yönetmelikte yapılan değişiklikle, kurum ve kuruluşlar, elektronik posta yoluyla erişim sağlananlar dahil olmak üzere erişimine olanak sağladıkları bilgi veya belgeler için başvuru sahibinden, bilgi veya belgelere erişimin gerektirdiği inceleme, araştırma, kopyalama, postalama ve diğer maliyet unsurları ile orantılı ölçüde ücret tahsil edilebilecek. Kurum ve kuruluşlarca uygulanacak bilgiye erişim ücret tarifesi Maliye Bakanlığı’nca belirlenirken, erişimine olanak sağlanan bilgi veya belgelerin ilk on sayfalarının kopyaları için, postalama maliyeti dahil herhangi bir ücret alınmayacak.

Pazartesi, Kasım 07, 2005

Fırsatçı Sarkozy

Fırsatçı Sarkozy

Fransa İçişleri Bakanı ve UMP genel başkanı Nicolas Sarkozy siyasi fırsatçılığını bu kez internet ortamında gösterdi. www.rezo.net’in ortaya çıkardığı ve etik açısından son derece tartışılacak, siyaset yapmanın şeklini değiştirebilecek olay şöyle gerçekleşti. Google.com adlı dunyanın en büyük arama motoruna girip isyanın fransızcası olan ‘émeutes” kelimesini yazdığınızda site size Paris’te son bir haftadır devam eden göçmen mahallerinindeki olaylarla ilgili haber bağlantılarını veriyor. Sayfanın sağ tarafında ise google’ın aradığınız kelimelerle bağlantılandırdığı ticari adresler var. Sarkozy’nin genel başkanı olduğu UMP partisi bu alana reklam vererek isyanlara atıfta bulunuyor ve düzeni sağlamak için Sarkozy’ye destek istiyor. Reklam metninin tamamı şöyle:
Banliyölerdeki isyan
Düzeni sağlamak için Nicolas Sarkozy’nin politikasını destekleyin.
http://www.google.fr/search?hl=fr&q=%C3%A9meutes adresine giderek bu reklamı görebilirsiniz.

Çarşamba, Kasım 02, 2005

KOK’lar her yıl 5 milyon çocuğu öldürüyor!

Nisan ayında Greenpeace ve Bumerang çevre organizasyonlarının yayınladığı Kalıcı Organik Kirletici kaynakları raporları ve İzmit’te gerçeklestirilen yumurta analizi raporunda da önemle dikkat çektiği KOK lar (Kalıcı Organik Kirleticiler) konusunda bir açıklama da Dünya Saglik Orgutu (WHO)’ nden geldi. Bumerang’tan Melis Yarman’ın gönderdiği açıklamayı aşağıda bulabilirsiniz.

(ANSA)- Roma, Ekim 20- Dünya Sağlık Örgütü’ nün yaptığı açıklamaya göre toksik kirleticiler dünya çapında her yıl en az beş milyon çocuğu öldürüyor ve diğer 18 milyon ise kurşun zehirlenmesi nedeniyle nörolojik zarardan dolayı muzdarip. WHO’nun Sağlık ve Çevre Direktör Yardımcısı Roberto Bertollini yaptığı açıklamada;"Tahminlere göre dünyada çevresel problemlerden kaynaklanan hastalıkların %40’ ı beş yaş altı çocukları etkiliyor. Her yıl beş milyon genç kurbandan bazıları hayatlarını kaybediyor. "
"Çocuklar tehlikeli kirleticilere karşı en savunmasız olanlardır. Kurşun öldürücü bir kirleticidir ve gelişmekte olan ülkelerde 15 ila 18 milyon çocuk kurşun nedeniyle kalıcı nörolojik tahribat nedeniyle zarar görmektedir. " dedi. Bertollini konunun WHO’nun önemli bulduğu konular arasında bulundugunu, Avrupalı yasa koyucuların bu probleme daha fazla önem vermesi gerektiğini belirtti. Bu senenin başında, İtalyan Hükümeti uluslararası bir anlaşmanın onaylanmasını kabul ederek dünyanın en tehlikeli kirleticilerinin yasaklanması için ülkeyi bir adım daha yaklaştırdı.
Italya’nın bu senenin sonunda tamamen ulusal yasa dahilinde olacağını söylediği, Aarhus Protokolu, bir çok problemin yanısıra kan, karaciğer ve böbrek hastalıklarına neden olan sözde 12 kalıcı organik kirleticiyi (KOKlar) yasaklayacak. KOKlar doğal bozulma süreçlerine son derece dayanıklı, oldukça toksik bir kimyasal grubudur. Çevreye bir kez yayıldığında bazen yıllarca hatta on yıllarca varlıklarını sürdürebilmektedirler.
KOKlar’ın en belirgin özelliği, hayvanların ve insanlarin yağ dokularında birikmesi ve dolayısıyla düşük miktarlardaki çevresel değerleri bile insanlarda ve hayvanlarda yüksek değerlere neden olmasıdır. Uzmanların görüşüne göre, hava, su ve göçebe türler yoluyla taşınmaları, KOKları uluslararası eylem gerektiren sınır ötesi bir probleme dönüştürüyor.
İtalya 1998’de Aarhus Protokolünü imzalayan 22 ülkeden biriydi. Demir ve çelik endüstrisinden, enerji üretiminden, yol taşımacılığından ve atik yakmadan kaynaklanan kirlenmeyi önlemek ve bunun yanısıra pillerde, böcek ilaçlarında ve boyalarda bulunan metal maddelerin miktarlarını azaltmamız gerekiyor. Bu sözde “ kirli düzine” de yer alan dokuz maddenin acilen yasaklanması ile sonuçlanacaktır; aldrin, klordan, klordekon, dieldrin, endrin, hekzabromobifenil, mireks ve toksafen.
KOKların bir kısmı, Mayıs 2001’de 90 ülke tarafından imzalanan, Stockholm Konvansiyonu’nca zaten yasaklanmıştı ama uluslararası çevre organizasyonu Greenpeace’e göre yeni KOKlar varolanların yerlerini almak üzere artıştalar.

Google
 
Web alterblogalisation.blogspot.com

Alterblogalisation

↑ Grab this Headline Animator