ORMANLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM

ORMANLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM BİRLİĞİ*

BASIN BİLDİRİSİ

28 Ocak 2009

Siyasal iktidarın ormanlarımıza zarar verecek uygulamaların alt yapısını oluşturan 5831 sayılı “Tapu Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmıştır. Böylece;
2B ve 2A uygulamaları,
2B arazilerinin satılması,
verimli tarım arazilerinin yapılaşması,
imar planlarına aykırı kentleşmeler
hukuksal olarak daha da kolaylaştırılmıştır.
Bu düzenleme, Siyasal iktidarın, Anayasanın 44 (Toprak Mülkiyeti), 56 (Sağlık Hizmetleri ve Çevre), 57 (Konut Hakkı),169 (Ormanların Korunması) ve 170. (Orman Köylüsünün Korunması” maddelerine aykırı uygulamalarına dayanak olacak; kentsel ve kırsal yerleşmelerde vurguncu eğilimleri özendirecektir.
***
TBMM’de 15 Ocak 2009 tarihinde kabul edilen ve Cumhurbaşkanı tarafından da onaylanan; 6831 sayılı Orman ve 3402 sayılı Kadastro yasalarında değişiklik yapan, 5831 sayılı Tapu Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la:
ü “devlet ormanı” sayılacak arazilerin daraltılabilmesi,
ü “2/B arazilerinin” satılabilmesi,
ü “2/A” uygulamasının kolaylaştırılması,
için gerekli hukuksal alt yapı büyük ölçüde oluşturulmuştur.
5831 sayılı Tapu Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun;
1) “Orman kadastro” çalışmaları, 3402 sayılı Kadastro Kanunu uyarınca ormancılık eğitimi almamış, orman ve ormancılık konularında hiçbir uzmanlığı bulunmayan kişilerden oluşturulan “kadastro ekipleri” tarafından da yapılabilecektir. Bilindiği gibi, “orman kadastro” çalışmaları kapsamında yalnızca mülkiyet sınırları belirlenmemekte, herhangi bir yerin çeşitli nedenlerle orman sayılmamasına yönelik kararlar da alınmaktadır. Dolayısıyla, “orman kadastrosu”, “2A” ve “2B” uygulamaları sırasında, “orman” sayılması gereken alanlar çok daha kolay daraltılabilecektir.
2) 5831 sayılı yasada yer verilen “…3194 sayılı İmar ile 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunlarındaki kısıtlamalar dikkate alınmayacaktır.” hükmü, kamu yararına imar düzenlemelerinin yapılabilmesini, çevre sorunları olmayan kentsel yerleşmelerin oluşturulabilmesini ve tarım arazilerinin korunabilmesini olanaksızlaştırabilecektir. Bu nedenle, Anayasamızın 44, 56 ve 57. maddelerine aykırıdır.
3) 5831 sayılı yasada yer verilen “İlgili idarelerce 15 gün içerisinde Kadastro Müdürlüğüne bilgi verilir, bu süre içinde cevap verilmediği takdirde, söz konusu alanların bulunmadığı yönünde cevap verilmiş sayılır” hükmü ise orman alanlarında hak düşürücü olabilecek ve SİT alanlarının dahi ifraz ve tevhidine yol açabilecektir.
Bu nedenlerle, başta Ana Muhalefet Partisi ve ilgili demokratik kitle örgütleri olmak üzere tüm yurttaşlarımızı 5831 sayılı yasanın uygulanmasını yakından izleyerek kamu yararına aykırı uygulamaları kamuoyuna duyurmaya ve durdurulması için yargıya başvurmaya çağırıyoruz.

ORMANLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM BİRLİĞİ
YÜRÜTME KURULU
Cafer YÜKSEL
OR-KOOP Genel Başkanı
OSB Sözcüsü

Mustafa YUMURTACI
TOD Genel Başkanı
OSB Sekretaryası

Yücel GÜL
TARIM ORKAM-SEN Genel Bşk.
OSB Yürütme Kurulu Üyesi
Ümit Y.GÜRSES
TEMA Yön. Kur. Başkanı
OSB Yürütme Kurulu Üyesi
Ahmet DEMİRTAŞ
KIRSAL ÇEVRE Başkanı
OSB Yürütme Kurulu Üyesi
Gökmen YALÇIN
Doğa Derneği Temsilcisi
OSB Yürütme Kurulu Üyesi
İLETİŞİM
OSB Sözcüsü
(OR-KOOP) Türkiye Ormancılık Kooperatifleri Merkez Birliği
Adres: Turan Güneş Bulvarı, 55. sokak No: 6
06550-Çankaya-ANKARA
Tel : 0-312-440 64 57
Faks: 0-312-440 47 11
E-mail: info@orkoop.org.tr

OSB Sekretaryası
(TOD) Türkiye Ormancılar Derneği
Adres: Tuna cad. No: 5 / 8
Kızılay / ANKARA

Tel : 0-312-433 84 13
Faks: 0-312-433 84 13
E-mail: ormancilarder@ttmail.com



* Ormanlarımıza Sahip Çıkalım Birliği (OSB), OR-KOOP, TOD, TEMA, TARIM ORKAM-SEN, KIRSAL ÇEVRE ve DOĞA DERNEĞİ’nin yürütücülüğünü yaptığı, 70’i aşkın demokratik kitle örgütünün katılımıyla oluşturulmuş gönüllü bir birliktir. OSB, altı yıldır, ormanlarımıza ve kamusal bir etkinlik alanı olan ormancılığımıza zarar verebilecek düzenlemelerin belirlenmesine, kamuoyunun bu doğrultuda uyarılmasına ve bilgilendirilmesine yönelik çeşitli etkinlikler gerçekleştirmektedir.

TÜRKİYE ÇEVRE PLATFORMU SU DEKLARASYONU

Suyun sosyal, ekonomik ve ekolojik yaşam için önemi tartışılmazdır.Su; yaşamın temelini oluşturan, vazgeçilmez bir değerdir.Dünyada var olan suyun yaklaşık %96'sı tuzlu sudur. Kalan %4 lük bölümise tatlı su olup, bunun yaklaşık % 79'u, kutuplardaki buz dağlarında,% 20'si derin yeraltı sularında bulunmaktadır. Ulaşılması mümkün olansu kaynakları ise, göller, akarsular ve tatlı su kaynakları olarak %1'lik bölümdür. İçilebilir ve kullanılabilir su miktarı ise toplam sumiktarının % 0,007 (yüz binde yedi) sine karşılık gelmektedir.Dünya su kaynaklarının kısıtlı oluşuna karşın, dünyadaki su tüketimison 50 yılda çarpıcı bir şekilde artmıştır. 1940 yılında toplam sutüketimi yılda yaklaşık 1000 km3 iken, bu miktar 1960 yılında ikiye,1990 yılında ise dörde katlanmıştır. Artan bu oranlar nüfus artışıylaparalel değildir.. Dünya'da 1,2 milyar insan güvenilir içme suyundan yoksun yaşamaktadır.. 2.4 milyar insan da sağlık koşullarına uygun suya erişememektedir.. Dünyada kullanılan suyun % 85'ini nüfusun % 12'si tüketmektedir.Su tüketiminin % 70'i tarımda, % 22'si sanayide, % 8'i içme vekullanma suyu olarak kullanılmaktadı r.Uluslar arası bir kuruluş olan Dünya Su Konseyi, her üç yılda birdüzenlediği ve en son 2006 yılında Meksika'da topladığı "Dünya SuForumu" nda suyun ticari bir meta olduğunu yineleyerek, temizkullanılabilir suya ulaşım sorununun özelleştirmeler yoluylaçözüleceğini vurgulamıştır. TÜSİAD' ın şebeke suyu yatırımlarının özelsektöre açılmasını isteyen bir çağrısı Eylül 2008 ayında basınayansımıştır.Yapılmak istenen çok net görülmektedir ki, parası olmayanın suyaerişiminin kısıtlanacağı, neredeyse doğada yaşayan tüm canlıların dasuyu pet şişeden içmelerinin isteneceğini düşünmekteyiz. Hedeflenensuyun ticari bir meta haline getirilmek istenmesidir. Gerçekte bupolitikaları geliştirenleri, suyun 'kâr' haneleri için yeni bir girdiolmasının dışında hiçbir şey ilgilendirmemektedi r.Diğer bir deyişle; tüm canlıların en temel gereksinimi olan su,piyasalaştırmanı n tehdidi altındadır. Temiz ve içilebilir suya erişimtüm dünya halklarının hakkıdır. Bu haktan kesinlikle vazgeçilemez. Su;kaynaklarında ve kullanımında kamuya ait olmalı, insanca yaşam içingerekli ve yeterli temiz su tüketiciye ücretsiz olarakulaştırılmalıdır.Ülkemizde giderek artan su ihtiyacı ve su kaynaklarının kullanımbiçimi sıklıkla gündeme gelmektedir. Suyun korunması, doğru ve planlıkullanımı, bilim ve toplum yararı ekseninde yapılmalıdır.Ülkemizde suyun kullanımıyla ilgili çalışmalar bir dizi çelişkileriçermektedir. Bu çelişkiler, su kaynaklarının verimsiz ve farklıamaçlarla kullanımı açısından Türkiye'nin geleceğini tehlikeye sokacakboyuttadır. Örneğin, sulama ve baraj projelerinin, gerek planlamagerekse uygulanma aşamasında tarımsal ve çevresel etkileri göz ardıedilmektedir. Ülkemizin sulama yatırımlarına yönelik planlarıağırlıklı olarak yeni su kaynaklarının tarıma arzı yönündedir.'Nehirler boşa akmamalı' gibi akıldışı söylemle nehirlerimize büyükbarajlar kurulmasına son verilmelidir. Bu yatırımlarda o yöredeyaşayan canlıların ve bitki türlerinin zarar görmesinin önünegeçilmelidir. Hasankeyf, Allianoi, Munzur gibi kültürel mirasımızı vedoğal alanlarımızı yok edecek olan projeler derhal iptal edilmelidir.Kentlerde evlere konturlu su sayaçlarını takmaya çalışmak yerine %40'a varan şebeke kayıplarını en aza indirmek kamuyu yönetenlerinöncelikli görevi olmalıdır.Sulama yatırımları, nerede, hangi ürün deseniyle ve nasıl bir yöntemlesulama yapılacağı bütüncül bir şekilde planlanmadan yapılmaktadır. Buyaklaşım önemli ekonomik ve ekolojik kayıplara neden olmaktadır.Yer altı ve yer üstü sularının kalite ve miktarında son yirmi yıliçinde su ekosistemlerini etkileyecek önemli azalmalar ortayaçıkmıştır. Artık somut olarak yaşanmakta olan küresel ısınma nedeniile bu kuraklığın daha da artacağı açıktır.Suyun doğal döngüsü ve akışı yeryüzündeki yaşam için paha biçilemezekolojik ve ekonomik yararlar sağlamaktadır. Çevresel etkileriyeterince araştırılmadan uygulanan projeler, çarpık sanayileşme vekentleşme, doğal su döngüsüne zarar vermekte, su kaynaklarınıtüketmektedir.Tüm dünyada vazgeçilen kirli teknolojiler nükleer ve termiksantrallerin ülkemizde kurulmaya çalışılması dışa bağımlıpolitikaların bir sonucudur. Bu kirli teknolojiler doğalalanlarımızın, su kaynaklarımızın hızla kirlenmesine ve azalmasına yolaçmaktadır. Derhal terk edilmelidir.Temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek, yaşamınsürdürülebilir olmasına hizmet eder. Bu yolla doğamızı ve sukaynaklarımızı da korumuş oluruz.Doğal ve kültürel değerlerimizi göz ardı eden Maden Kanunu derhaliptal edilmeli su kaynaklarımızın yok olmasına, kirletilmesine, doğalalanlarımızın talan edilmesine dur denilmelidir.Tüm su havzalarımız koruma altına alınıp çevresindeki işgallere sonverilmelidir.Ülkemizde bugüne kadar uluslararası öneme sahip 135 sulak alanbelirlenmiş ve "Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği" ile tüm sulakalanların korunması gerekliliği hüküm altına alınmıştır. Ülkemizintaraf olduğu uluslararası sözleşmelerden Ramsar Sözleşmesi de suyunakılcı kullanımı konusunda Çevre ve Orman Bakanlığı başta olmak üzeretüm kamu kuruluşlarına bir dizi görev yüklemektedir.Ancak, DSİ başta olmak üzere farklı yatırımcı kamu kuruluşlartarafından uygulanan projeler sonucu toplam 1 milyon 40 bin hektarsulak alan yok olmuş ve nehirlerimizin önemli bir kısmının doğalyapısı bozulmuştur. Yok, olan sulak alanlarla birlikte bu alanlarınyer altı sularını beslemesi ve doğal arıtım gibi ülke ekonomisine olandolaylı katkıları da ortadan kalkmıştır. Son elli yıl içinde sukaynaklarına yapılan müdahaleler sonucunda birçok canlının neslitehlike altına girmiş ve bazı türler ise tümüyle yok olmuştur. Kamueli ile yapılan bu yıkımın, suyun özelleştirilmesi sonucu daha daartacağı açıktır.Ülkemizde yapılan sulama faaliyetlerinin %94'ü suyun aşırı kullanımınaneden olan yüzey sulama (karık, tava, salma) yöntemleriyleyapılmaktadır. Bu yöntemlerle yapılan sulamada, suyun yaklaşık yarısı,ürün tarafından kullanılamadan ziyan olmaktadır. Yüzey sulamasının birdiğer olumsuz etkisi ise orta vadede tuzlanmaya neden olarak toprağıverimsizleştirmesidi r. Bu noktada, öncelikle tarımın hizmetinde olansu kaynaklarının verimli kullanımını sağlayan politika ve uygulamalaraihtiyaç vardır.Devlet çiftçilerimize destek ve bilgi sağlayarak damlama sulama gibiyöntemlerle suyu daha az tüketen ve yüksek verim alınan sulamabiçimlerine geçilmesini sağlamalıdır.Sonuç olarak su kaynaklarına yönelik uygulamalarda:Gelecek kuşakların yaşam hakkını da dikkate alan üstün kamu yararınıngözetilmesi,Suyun kullanımında rezervlerinin akılcı kullanımı ile sunum-kullanı mdengesinin yönetilmesi,Suyun doğal döngüsü ve akışından elde edilen ekolojik ve ekonomikkatma değerin göz ardı edilmemesi,Tarım ve sulamanın ayrılmaz bir bütün olarak ele alınıp akılcı bir planlama ile hem verimliliğin artırılmasını hem de doğal sukaynaklarımızın etkin kullanılması,Göllerimizin ve sulak alanlarımızın korunması, kaybolan sulakalanlarımızın yeniden kazanılması, ekolojik dengenin korunmasıyaşamsal öneme sahiptir.Bu yıl Mart ayında ülkemizde yapılacak olan Dünya Su Formu toplantısısuyun özelleştirilmesi, alınıp satılacak mal haline getirilmesinin ilkadımı olacaktır. Durum böyle iken, var olan su kaynaklarımızuluslararası su tekellerine ve onların yerli işbirlikçilerine peşkeşçekilmeye çalışılırken, suya sahip çıkmak yaşamsal bir görevdir.Birleşmiş Milletlerin kuraklığı ve küresel ısınmayı bahane edereksularımızı tekellerin eline bırakmak istemesine göz yumamayız.TÜRÇEP olarak, bütün bu yaşamsal ve ekolojik nedenlerle, suyunmetalaştırılması girişimlerine karşıDünya Su Forumuna karşı Alternatif Çalışmaları Destekliyoruz !· Su ve Su kaynakları korunmalı, kirletilmemeli ve verimlikullanılmalıdır.· Su kaynakları tüketilmeden kullanılmalıdır.· Çarpık sanayileşme ve sanayinin yeraltı sularını yok etmesiönlenmelidir.· Su yaşamdır, insan hakkıdır, insan hakları devredilemezsatılamaz, metalaştırılamaz.· Su ve su kaynakları özelleştirilemez.

ÇEVRE DOSTU ve YAŞAMIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNDEN YANA OLAN TÜM KİŞİ ve KURULUŞLARI BU TEMELDE ORTAK MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ.

TÜRKİYE ÇEVRE PLATFORMU

Tarihten bir sayfa:CHP 2. Çevre Kurultayı

Geçen ay üniversitenin kütüphanesinde eskimiş, ince bir kitap dikkatimi çekti. Temiz Çevre- Temiz Toplum başlığıyla 1994 yılında yayınlanmış olan bu kitap, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 5 Haziran 1994’te düzenlenen 2. Çevre Kurultayı’ndaki tebliğlerin derlenmesiyle oluşturulmuş.

Devamını okumak için tıklayınız: www.yesilgundem.blogspot.com

ENERJİ TASARRUFU YAPABİLMEK İÇİN 20 YÖNTEM

1. Bir akkor lamba, kompakt fluoresan lamba ile değiştirildiğinde, %80 kadar aydınlatma maaliyeti azalır.

2. Daha fazla ışığa ihtiyaç duyulan bölümlerde çok sayıda düşük güçlü lamba yerine daha yüksek güçlü tek bir lamba kullanarak daha verimli bir aydınlatma sağlayabilirsiniz.

3. Çamaşır makinelerinde harcanan elektrik enerjisinin büyük bir bölümü suyu ısıtmak için kullanılır. Çamaşırlarınızı düşük ısıda yıkayın ve kurutma makinası yerine doğal yöntemlerle kurutun.

4. Lastiklerin hava basınçları düşük olduğu zaman yakıt tüketimi artar. Aracınızın lastik basınçlarını düzenli olarak kontrol edin

5. Aracınızda gereksiz yere ani olarak fren ve gaza basmak benzin tüketimini % 5 arttırır. Camları açık olarak Saatte 100 Km'lik bir hızla otomobilinizi sürmeniz % 4 aşırı yakıt tüketimine sebeb olur.Aracınızı bilinçli kullanın.

6. Binaların yalıtımı ile %25 den %50’ye varan yakıt tasarrufu sağlanması mümkündür. Örneğin radyatörlerden dışarıya doğru olan ısı kaybını önlemek için alüminyum folyo kaplı ısı yalıtım levhaları yerleştirebilirsiniz.

7. TV'ler, DVD oynatıcılar, kablosuz telefonlar, mikro dalga fırınlar, çalışmadıkları zaman da, stand-by modunda enerji tüketmeye devam ederler. Bu enerji, aletin kendi enerjisinin yaklaşık % 5'i kadardır. Bu kaybı önlemek için kullanmadığınız zamanlarda elektronik aletleri fişinden çıkartınız.

8. Kaleroferlerde dereceyi 1 derece azaltmak, ısıtma harcamalarında yılda yüzde 6 oranında tasarruf sağlar.

9. Tasarruflu duş cihazı kullanması ile, sıcak su harcaması ve harcanan enerji sarfiyatı yüzde 50 tasarruf edilir.

10. Saç kurutma işlemi mümkün olduğu kadar havlu ile makina kullanmadan yapılması gerekiyor. Ortalama olarak, bir saç kurutma makinasının 10 dakika çalışması 60 watt’lık bir lambanın 3 saat yanmasına eşdeğer bir enerji tüketiyor.

11. Mikro dalga fırınlarda pişirmen 2-10 dakika, ısıtma ise 10-30 saniyede gerçekleşiyor, bu nedenle geleneksel fırınlara göre yüzde 66 daha az elektrik harcıyorlar.

12. Çamaşırları yıkarken sıcak su yerine ılık su kullanın. Elektrik enerjisinin yüzde 90'ı suyu ısıtmada harcanır. 30-40 derece su sıcaklığı, çamaşır için en uygun sıcaklıktır.

13. Ütü yapmadan önce çamaşırlarınızı düzgün şekilde askıya asın. Bu çamaşırlarınızı ütülerken daha az enerji harcamanızı sağlar.

14. Çamaşırların nemli olarak ütüleyin, buhar ve termostatlı ütülerin kullanılması enerji tasarrufu açısından önemlidir.

15. Yiyeceklerinizi ağzı açık kaplarda pişirmeyin. Kapalı kaplar içinde yemek daha çabuk pişer, dolayısıyla daha az enerji harcanmış olur. Kapaksız kapla yemek pişirirken 3 kat daha fazla enerji tüketirsiniz.

16. Duvar ve tavanlar açık renkli boya ile boyanmalı, dekorasyon eşyaları mümkün olduğunca açık renkli seçilmelidir.

17. Küçük ekranlı televizyonlar büyük ekranlara göre daha az elektrik enerjisi tüketiyorlar. Ses düzeyinin düşük tutulması da elektrik enerjisi tüketimi azaltıyor.

18. Sızıntı yapan bir musluk, yılda 15 metre küp su kaybına neden olduğundan, damlayan muslukları, sifonlar onarılmalı veya değiştirilmeli.

19. Televizyon seyretmek ve video oyunları oynamak yerine doğaya çıkıp yürüyüş yaparak hem daha sağlıklı olabilir hemde daha az enerji tüketmiş olursunuz.

20. Konuyu , kişi olarak ve aile olarak öncelikleriniz arasına alın ve düşünün. Ailecek, enerji / kaynak tüketim azaltımı hedefleri koyun ve bunu ay ay takip edin, çocuklarınız da bu bilinci aşılayın.

Iklim Zirvesi'nden goruntuler

19 Ocak'ta, saat 3'te, aynı yerde...

Agos Gazetesinin önünde buluşuyoruz. Saat 14:30 - 15:30

Dostumuz, canımız, hakikat anlatıcımız sevgili Hrant'ımızdan ayrılalı tam iki yıl oldu. Bu upuzun iki yıl, Hrant'ın gidişiyle hayatımızdan eksilen renklerin yasını tutmakla geçti. Bizler bu ülkenin vatandaşları olarak, güvercin tedirginliğinde, gerçek failleri bulunmamış suikastlarla birarada yaşamak istemiyoruz. Bu akıl almaz cinayetten nefret üretmeyen onurlu kalabalıklar olarak, bebeklerden katil yaratan karanlığa ışık düşürmek için, ülkemizin aydınlık geleceğine sahip çıkmak için, büyük acımızın yükünü birlikte taşımak için, adalet için, barış için, kardeşlik için, Hrant Dink davasının mağdurları ve takipçileri olarak 19 Ocak Pazartesi günü bir kez daha buluşuyoruz. Din, dil, ırk, cinsiyet, siyasi görüş farkı gözetmeden, halkların kardeşliğine inanan tüm yurttaşlar yanyana geliyoruz.

HRANT'IN ARKADAŞLARI
www.hranticinadaleticin.com

2009 Hrant Dink İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Konferansı Boğaziçi Üniversitesi Tarih, Sosyoloji & Siyaset Bilimi - Uluslararası İlişkiler Bölümleri "İfade Özgürlüğü: Evrensel Bir Hak"Sir Geoffrey BindmanTarih: 16 Ocak 2009Not: Konuşma İngilizce olacaktır. Saat: 15.00 Yer: Boğaziçi Üniversitesi, Güney Kampüs, Büyük Toplantı Salonu, İstanbul
Hrant Dink ve Halkların Kardeşliği AKA-DER (Anadolu Kültür ve Araştırma Derneği) AKA-DER bir hafta boyunca çeşitli etkinliklerle Hrant Dink'i anacak. Sergi: "Hrant Dink ve Halkların Kardeşliği" - Sergi 6 Şubat'a kadar devam edecek.Film Gösterimi: Aynı Sudan İçtik, Serge AvedikianTarih: 17 Ocak 2009, Saat 18.00Panel: "Hrant Dink ve Halkların Kardeşliği"Pakrat Estukyan, Agos Gazetesi Ermenice EditörüRagıp Zarakoğlu, Araştırmacı-YazarTemel Demirer, Araştırmacı-YazarHakan Dilmeç, AKA-DER TemsilcisiTarih: 18 Ocak 2009, Saat: 14.00Müzik Dinletisi: Ermeni Halk Ezgileri - KEOPS Tarih: 24 Ocak 2009, Saat: 18.00 Yer: Osmanağa Mah. Tellalzade Sokak, no 17 Kadıköy, İstanbul

Unutmak Kaybetmektir - Hrant Dink'in Ardından Nor Zartonk Program:- ''Benim Adım...'' Belgeseli- Hrant Dink'in Anuşabur Programı Röportajı- Dava Süreci - Özlem Dalkıran- Hrant - Aydın Engin- Hrant Hala Öldürülürken...: - Sırrı Emrah Üçer- Umudu Yaratmak - Kerem Demirbaş- "Huys"Tarih: 17 Ocak 2009 Saat: 18.00 Yer: Tütün Deposu, Lüleci Hendek Caddesi, No: 12, Tophane, İstanbul http://www.norzartonk.org/

Özür Diliyoruz kampanyası ve Hrant Dink Söyleşisi Karşı Sokak 1915 Büyük Felâketi, Hrant Dink cinayeti, Özür Diliyoruz kampanyası ile ilgili söyleşi ve "Kırlangıcın Yuvası" belgesel gösterimi KONUŞMACI:Volkan AKYILDIRIM (DurDe!)Tarih: 17 Ocak 2009 Saat: 16.00 Yer: TMMOB Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Beyoğlu, İstanbul

19 Ocak'ta ne olmuştu? - Panel Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Girişimi Konuşmacılar:Oral Çalışlar (Radikal Gazetesi)Pakrat Estukyan (Agos gazetesi)Cengiz Alğan (DurDe Girişimi)Tarih: 17 Ocak 2009, Cumartesi Saat: 15.00 Yer: TMMOB, İpek Sok. 9 Beyoğlu İstanbul www.durde.org

Hrant için Adalet için - Eskişehir Anma Eskişehir Barış Meclisi Eskisehir Bariş Meclisi, Hrant Dink'i anmak için karanfillerle toplanıyor.Hrant için, Iraklı ve Filistinli çocuklar için beyaz güvercin uçuruyor.Basın açıklamasından sonra, bir müzik dinletisi yapılacak.Tarih: 17 Ocak 2009, Cumartesi Saat: 14.00 Yer: Adalar Migros önü, Eskişehir

O gün Biz de vurulduk - flashmob YD Hrant Dink'in sokak ortasında katledilişinin ikinci yılında, sokak ortasında geniş katılımlı bir "flashmob" etkinliği yapılacak.Etkinliğe katılmak isteyenler ile 17 Ocak Cumartesi günü saat 18'de Başka Kültürevi'nde (Feridiye Cad. 41, Taksim, 0212-2501292) kısa bir hazırlık toplantısı yapılacak.Tarih: 18 Ocak 2009 Saat: 15.00 Yer: Galatasaray Meydanı, Beyoğlu İstanbul http://www.ydnedir.de.ki

Hrant'ın Arkadaşları Hrant'ı Anıyor Hrant'ın Arkadaşları Anma Programı:Kayuş Çalıkman GavrilofNilgün Toker KılınçCoşkun ÜsterciGrup GünberiNo NameKostas * Despina * FlipposTarih: 19 Ocak 2009 Saat: 19.00 Yer: Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi, Bayraklı, İzmir

Hrant İçin Adalet İçin - İzmir Anma KESK İzmir Şubeler Platformu, TMMOB – İKK, Genel İş 3 No’ lu Şube, İzmir Barış Meclisi, İHD, ÇHD, ÖDP, EMEP, DTP, SDP, TKP, DSİP, ESP, EHP Davetimizdir!19 Ocak 2009 Pazartesi,Saat 17.30'da, Konak'ta (eski Sümerbank önü)Hrant için, Adalet için Bir arada olacağız.Karanfilini, Mumunu, Meşaleni al, sen de Gel!Tarih: 19 Ocak 2009 Saat: 17.30 Yer: Konak, eski Sümerbank önü, İzmir

Hrant için Adalet için - İstanbul Anma Hrant'ın Arkadaşları Hrant'ın arkadaşları, katledildiği yerde, Agos gazetesi önündeHrant için, Adalet içinbiraraya geliyor.Tarih: 19 Ocak 2009 Saat: 14.30 - 15.30 Yer: Agos Gazetesi önü, Halaskargazi Cad., Şişli, İstanbul http://www.hranticinadaleticin.com/tr/cagri.php

Hrant için Adalet için - Bursa Anma Bursa Barış Meclisi - Hrant'ın Dostları Hrant Dink'i anmak için biraraya gelecek olan Bursa halkı, basın açıklamasından sonra meydana kurulacak sinevizyondan Ümit Kıvanç'ın hazırladığı "19 Ocak'tan 19 Ocak'a" filmini izleyecek.Tarih: 19 Ocak 2009 Saat: 19.00 Yer: Bursa Kent Meydanı

Hrantsız 2 - Hrant Dink'i anma gecesi, İstanbul Hrant'ın Arkadaşları Hrant nar tanelerini saydıbiz hrantsız yılları19 ocak'ta yine birarada durmak içinhrant dink'i anmak için toplanıyoruz.16 Ocak Cuma sabahından itibaren gecenin davetiyelerini bu noktalardan edinebilirsiniz.(Kişi başı 2 adet davetiye verilecektir.)Beyazadam Kitabevi (Bakırköy)Beyazadam Kitabevi (Pangaltı)Ada Kitabevi (Tünel)Karga Sanat (Kadıköy)Tarih: 19 Ocak 2009 Saat: 20.30 Yer: Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı

2. Yılında Akparik Hrant'ı Anıyoruz - Ankara Hrant Dink'i Anma İnisiyatifi Program:17.30: Yüksel Caddesinde Toplanma18.00: Yüksel Caddesinden Sakarya Caddesine meşaleli yürüyüş18.30: Basın Açıklaması - Sakarya Caddesinde.Sinevizyon, Müzik Dinletisi (Ermenice, Rumca, Kürtçe, Türkçe türküler) ve KapanışTarih:19 Ocak 2009 Saat: 17.30 Yer: Yüksel Caddesi, Ankara

Hrant için Adalet için - Diyarbakır Anma Diyarbakır Barış Meclisi Sevgili HRANT'I anma etkinliği kapsamında Basın Açıklaması ve Mumlu oturma eylemi yapılacaktır. Saat: 17.30 Yer: Koşuyolu Parkı, Yaşam Hakkı Anıtı önü, Diyarbakır

Hepimiz Hala Hrant'ız - Türkiye'de Irkçılık, Milliyetçilik ve Yurtseverlik Anti-Kapitalist Öğrenciler Söyleşi:Murat BelgeSemra Somersan (Bilgi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü)Cengiz Alğan (Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe! Girişimi)Tarih: 20 Ocak 2009 Saat: 16.00 - 18.00 Yer: Santralİstanbul E-3 101, İstanbul

4 Ayak - Hrant Dink anısına Zeynep Tanbay Dans Projesi Zeynep Tanbay dans projesi, "4 Ayak" kareografisini Hrant anısına sahneliyor.Tüm bilet gelirleri Uluslararası Hrant Dink Vakfı'na aktarılacak.Bilet fiyatları: Tam 20 TL Öğrenci 16 TLTarih: 21 Ocak 2009, Çarşamba Saat: 20.30 Yer: Garaj İstanbul (Galatasaray, Istanbul) http://www.zeyneptanbay.org/ztdp.html

Hrant Dink anısına Barış Şarkıları - Şevval Sam Ghetto Şevval Sam’ın sahne alacağı barış konseri, anlayış ve diyalog için bir katkı olarak Hrant Dink anısına düzenleniyor.İstanbul’dan Kırım’a, Hemşin’den Ege kıyılarına, Doğu’dan Batı’ya çıkacağımız bu müzikal yolculukta tüm şarkılar neyi anlatırsa anlatsın, barış için söyleneceği gecede, Uluslararası Hrant Dink Vakfı da bir slayt gösterisi sunacak. Gecenin bilet gelirinin tamamı Hrant Dink Vakfı’na bırakılacak.Bilet fiyatı: 25 TLTarih: 22 Ocak 2009 Saat: 22.00 Yer: Ghetto-İstanbul / Kalyoncu Kulluk Caddesi, 10 Beyoğlu İstanbul www.ghettoist.com/2008/03/20/hrant-dink-anma-geces

Ortadoğulu ve Yalnız Bir Entelektüel Olarak Hrant Dink Agos Moderatör: Yeliz KızılarslanKonuşmacılar: br /> Etyen MahçupyanPakrat EstukyanFransızca simultane çeviri olacaktır.Tarih: 22 Ocak 2009, Perşembe Saat: 19.00 - 20.30 Yer: Fransız Kültür Merkezi - istiklal Cad. 4 Taksim İstanbul

HEPİMİZ - Hrant Dink'i anıyoruz Boğaziçi Gözteri Sanatları Topluluğu (Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları ve BÜ Folkor Kulübü katkılarıyla Program:14:00-15:30 Oyun: Biz, Siz, Onlar / Tiyatro Boğaziçi15:30-16:00 Ara16:00-17:00 Sunum: 100 Yıl Önce Türkiye’de Ermeniler / Osman Köker17:00-17:30 Ara17:30-18:00 Dans Çalışması: Şurçbar18:00-19:30 Panel: Sırtında Yumurta Küfesi Taşıyanlar: Türkiyeli Ermeniler Moderatör: Rober Koptaş, Konuşmacılar: Natali Bağdat, Ohannes Kılıçdağ, Aris Nalcı ve Kayuş Çalıkman Gavrilof20:00 Belgesel Gösterimi ve Dinleti: Karun e Kalis-Bahar Kapılarını Açtığında / Kardeş Türküler ve Sayat Nova KorosuFuaye Etkinlikleri:Enstalasyon: Çıplak Ayaklar KumpanyasıAnimasyon Huys/Umut : Nor ZartonkVideo gösterimi “Nasıl Temizleyeceğiz?”: Uluç EsenYayınevi standları:Aras Yayıncılık, Belge Yayınları, BGST Yayınları, Birzamanlar Yayıncılık, Hrant Dink Vakfı ve Perî Yayınları Katılım için iletişim: 0212 251 1921Tarih: 24 Ocak 2009 Saat: 14.00 Yer: Boğaziçi Üniversitesi Uçaksavar Kampüsü, Garanti Kültür Merkezi

Ekoloji Fuari

Ekolojik Ürünler Sektörünün tek ihtisas fuarı olan Ekoloji İstanbul Fuarı; her yıl artan katılımcı ve ziyaretçi sayısı ve gelişen içeriği ile etkinligini sürdürüyor.Dünyanın birçok gelişmiş ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de Ekolojik Ürünler Sektörü her geçen gün büyümeye devam ediyor. Ekoloji bilincinin gelişmesi ve ekolojik ürünlere olan talep artışı, Türkiye'nin tek ekolojik ürünler fuarı olan Ekoloji İstanbul'a olan ilgiyi de artırıyor.

Bu yil 8.'si duzenlenen fuar 15-18 Ocak 2009 tarihlerinde İstanbul Yeşilköy Dünya Ticaret Merkezi 11. Salon'da ziyaretçilerini bekliyor.

Fuar Etkinlikleri icin tiklayiniz

Online davetiye almak icin tiklayiniz

21. YÜZYILDA SOSYAL BELEDİYECİLİK SEMPOZYUMU

EKOPOLİTİK

Şavşat'ın Papart ve Fındıklı'nın Çağlayan derelerine yapılacakhidroelektrik santraller mahkeme kararıyla durduruldu.
*Dereler kurtuldu mu? Yoksa çevrecilerin hukuk zaferi geçi mi? Bundan sonra ne gibi tehlikeler gündemde?
*Hidroelektrik santralleri gerekli mi? Hidroelektrik santrallerienerji açığını kapatabilir mi?
*Enerjide ne gibi alternatifler düşünülebilir?Bu soruların cevapları; Prof. Dr. Tanay Sıdkı UYAR, Doç. Dr. MetinERTEN, Av. Mehmet Ali BEŞLİ ve Mevlüt GÜRKAN'ın katılımıyla EKOPOLİTİK'te aranıyor.

Büyüleyici Karadeniz görüntüsü eşliğinde canlı yayınlanacak program,mücadeleyi ve bilimsel doğruları buluşturuyor.Tulum eşliğinde horonun da yer alacağı EKOPOLİTİK, bu akşam saat22.00'de Hayat Televizyonun'da...
HAYAT TELEVİZYONU
Frekans Bilgisi
Frekans 11996
Polarizasyon Dikey
Batı 26000 Turksat

Web üzerinden izlemek için:
www.hayattv.net

HAVAALANI GENİŞLETME PLANINA ‘ÇOMAK SOKMAK’

İngiltere’nin en büyük havaalanlarından, başkent Londra’daki Heathrow’un üç numaralı pistinin inşa edilmesi planlanan arsanın, havaalanının genişletilmesine karşı çıkan grup tarafından satın alındığı ortaya çıktı. Sipson köyü yakınlarındaki, bir futbol sahası büyüklüğünde olduğu belirtilen arsaya pistin yapılması halinde çevredeki yüzlerce evin yıkılması gerekeceğine dikkat çekiliyor.
Arsayı satın alan Greenpeace Koalisyonu adlı grup tarafından yapılan açıklamada, Heathrow’un genişletilmesi planları rafa kalkmadıkça, arsanın devlete veya havaalanı işletmecisi BAA’ya satılmayacağı belirtildi. Greenpeace yöneticisi John Sauven, Heathrow’un genişletilmesi planlarına ‘kalın’ bir çomak soktuklarını söyledi.

NE KADAR ÖDENDİĞİ BELLİ DEĞİL
Arsanın, aralarında oyuncu Emma Thompson, Muhafazakar parti milletvekili Justine Greening ve Liberal demokrat milletvekili Susan Kramer’ın da bulunduğu üyeleri tarafından satın alındığını ifade eden Sauven, arsa için ne kadar para ödendiğini ise açıklamadı. Greenpeace üyeleri havaalanının genişletilmesine, inen ve kalkan uçak sayısının artarak daha fazla gürültü ve çevre kirliliğine yol açacağı gerekçesiyle karşı çıkıyor.
Alanın genişletilmesini destekleyenler ise inşaat sürecinin yaklaşık 65 bin kişiye istihdam sağlayacağını ifade ediyor. Heathrow’un genişletilmesi konusundaki nihai kararın bu hafta içinde hükümet tarafından açıklanması bekleniyor.

Kaynak: BirGün

http://www.birgun.net/life_index.php?news_code=1231929565&year=2009&month=01&day=14

Söyleşi: Filistin'de Etnik Temizlik

SÖYLEŞİ : Filistin de Etnik Temizlik

Konusmacilar:

Avi Haligua – Açık Radyo

Ümit Şahin – Yeşiller Partisi


FİLM GÖSTERIMI : Filistin – Ocak 2003

Kamera : Ümit Sahin

Kurgu – Muzik : Ümit Kıvanç

Belgesel, 17’, Gazze-Batı Şeria, 2003



Yer: İstanbul Yeşil Ev (İstiklal Caddesi Balo Sokak No:21)

Tarih: 16 Ocak Cuma

Saat: 18.30
Yesiller Partisi
Beyoglu Yesil Ev: Istiklal cad. Balo sok. No:21 Kat:1 Beyoglu - Istanbul
Tel: 212-244 77 80 ve 533-362 02 13
Kadikoy Yesil Ev Haci Sükrü Sok. No:39/1 Kadikoy - Istanbul
Tel: 216-418 72 92 ve 536-968 23 99
yesillerbilgi@yahoo.com.tr - yesillerinfo@yesiller.org
www.yesiller.org
www.yesilgazete.org

Gazze- Vahit Akça

Genç veYeşil Politika

Küresel iklim değişikliğinin yarattığı ortamda yetişen gençler, çevre eğitiminden ekolojik yaşama, çevre protestolarından doğa korumaya birçok alanda bilinçlenmeye ve kendi sözlerini söylemeye başladılar. 2000 kuşağı olarak adlandırabileceğimiz kuşak, Türkiye toplumunun koşullarından etkilendikleri gibi daha global gelişmelerden de yakından etkilendiler.

Devamını okumak için tıklayınız:

www.yesilgundem.blogspot.com

MİLLETVEKİLLERİ KYOTO’YU BİR AN ÖNCE ONAYLASIN!

Meclis Genel Kurulu’nda "Birleşmiş Milletler iklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine Yönelik Kyoto Protokolüne Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’nın görüşülecek olması çevrecilerin gözünü de Meclis’e çevirdi.
Konuyla ilgili BirGün’e konuşan Küresel Eylem Grubu sözcülerinden Önder Algedik, Türkiye’nin, sera gazı salımını hızla artıran bir ülke olduğunu belirterek Kyoto Protokolü"ne ilişkin sürecin, artık rafta bekletilemeyecek kadar kritik bir döneme girdiğini ifade etti. Yetkililerin TBMM açılır açılmaz ilk işlerinin Kyoto Protokolü’ne ilişkin yasanın görüşüleceğini belirtmiş olduklarını hatırlatan Algedik, “Hükümet, geçen yıl haziran ayında, "Kyoto"ya taraf olacağım" deyince çok heyecanlanmıştık. Tüm hızıyla termik ve hidroelektrik santral ihaleleri düzenleyen hükümetin yasayı bunca zaman TBMM Genel Kurulu’nda bekletmesi bizi rahatsız etti” diye konuştu.
Algedik, “Kyoto Protokolü’nü Eylül 1998’de imzalayan ilk ülke olan Fiji’den 10 yıl sonra 14 Ekim 2008’de imzalayan Doğu Timor’un ardından muhtemelen 181. ülke olarak taraf olacağız! Tıpkı 1994’de yürürlüğe giren İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine 2004 yılında taraf olduğumuz gibi” dedi.

‘DURUM UTANÇ VERİCİDİR’
Bu durumun utanç verici olduğunu vurgulayan Algedik, şunları kaydetti:
“Bütün dünya için düşünme ve karar verme zamanı gelen milletvekilleri artık bizi bu utançtan kurtarmalıdır. Tasarının hayata geçmesiyle fosil yakıtlarına enerjide yüzde 75, ulaşımda yüzde 91 bağımlı olma gerçekliğine ‘dur’ deme şansını yakalayacağız. Ortalama yüzde 5,5 yıllık sera gazı salımı artışı ile 2006’da 1990 yılına göre toplam yüzde 95 sera gazı artışındaki birinciliğimize de son verebileceğiz. Sadece kentlerimizin değil, dünyamızın da kirletilmediği bir döneme girme şansı için küçük bir adım atmış olacağız.”

"SULAK ALANLAR HARİTADAN SİLİNDİ"
İklim değişikliği sonuçlarının artık yadsınamaz seviyede dünya ölçeğinde kendini hissettirdiğini belirten Algedik, şöyle konuştu:
“Türkiye"de de, iklim değişikliğinin etkileriyle ilgili belirgin sorunlar yaşanıyor. Tuz Gölü"nün yüzde 80"ini kurudu. Birçok sulak alan haritadan silindi. AB ile ilgili tüm çevre toplantılarında, "Kyoto ne oldu?" diyorlar. Bu sorunun cevabını veremiyoruz. Bugün, dünyada ‘yeşil kentler’ diye bir tartışma var. Bizim haberimiz bile yok. Kyoto"nun geç kalması nedeniyle kirli teknolojileri savunanlar bir adım öne geçti.”
Algedik, “Küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadeleyi sağlamaya yönelik uluslar arası tek çerçeve özelliği taşıyan Kyoto Protokolü’ne henüz taraf olmayan çok az sayıdaki ülkelerden biri de Türkiye’dir” dedi.

Kaynak: BirGün
ÖZLEM ZORCAN ANKARA

http://www.birgungazete.com/life_index.php?news_code=1231243439&year=2009&month=01&day=06

"TARIM VE BESLENME"

PANEL DUYURUSU

"TARIM VE BESLENME"

YÖNETEN:

Abdullah AYSU
Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu Başkanı

PANELİSTLER:

Ahmet ATALIK / TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası
İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı

Prof. Dr. Kenan DEMİRKOL / İstanbul Üni. Tıp Fak. Öğretim Üyesi
TTB İstanbul Tabip Odası Divan Kurulu Üyesi


TARİH : 8 OCAK 2009 PERŞEMBE
SAAT : 14:00
YER : KADIKÖY BELEDİYESİ BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ

DÜZENLEYEN KURUMLAR:

TMMOB TTB
ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL TABİP ODASI
İSTANBUL ŞUBESİ