Baska turlu bir sey benim istedigim, Ne agaca benzer, ne buluta benzer; Burasi gibi degil gidecegim memleket, Denizi ayri deniz, havasi ayri hava; Nerde gorduklerim, nerde o bekledigim kiz| Rengi baska,tadi baska. CAN YUCEL

Salı, Mayıs 30, 2006

GDOlu ürünler Avrupa’da

Degistirilmis ürünler Avrupa’da: Hangi maliyete ?

25 Mayis Persembe 2006
http://www.iht.com/articles/2006/05/24/news/gmo.php
Elisabeth Rosenthal
International Herald Tribune


Albons İspanya
Enric Navarro, İspanya organik tarım derneğinin test laboratuarından gelen ve organik ürünlerinin %12 oranında genetiği değiştirilmiş mısır içerdiğini bildiren mektup ile şaşkına döndü. Bitkilerinin bioteknoloji ile değiştirildiğini duymak nükleer atık içerdiklerini öğrenmek kadar travmatik oldu.

Yedi hektarlık değerli arazisinde doğru karışımda böcekleri çekmek için dört yıldır severek yüzlerce çeşit ağac, çalı, çiçek ve ot ekti ki gübre veya yabani ot öldürücü kullanmasın. Organik tarım yapamayacaksam, tarım yapmayacağım », dedi Navarro.

« Bulaşmış» dediği ekinden kurtulmak için tarlasındaki mısırı yaktı. Fakat GDO’lu tohumun nasıl geldiğini bilmiyor. Kayıpları için tazminat isteyemiyor. Bunun yanı sıra polenler kaldığından eğer tarlasını ne zaman yeniden organik mısır ekimi için güvenli olarak (tabi olacaksa) kullanabileceğinden emin değil.

Avrupa Birliği, GDOlu ürünlere kapıyı açtığı sırada , Navarro’nun hikayesi riskler,bilimsel belirsizlikler ve ortaya çıkacağı neredeyse kesin sorunlar ile uğraşacak halihazirdaki bulanık politikalar hakkında tedbir görevi gorebilir.

Sekiz yıldır, GDOlu ürünlerin ticari ekimine izin veren AB’nin tek üye devleti Ispanya idi.
Son 18 ayda Avrupa Komisyonu blok halinde 11 GDOlu tohumun ekilmesine onay verdi. 2005’te Fransa, Almanya, Portekiz ve Çek Cumhuriyeti küçük boyutlu parsellerde ticari ekime başladılar.

AB politikasının dayandığı esas, genetiği değiştirilmiş ürünler ve geleneksel ürünlerin koruyucu tedbirler yürürlükte oldugu sürece - örneğin iki tip arazi arasında belirli bir mesafe bırakılırsa ve kazalar için yükümlülük şeması kabul ettirilirse - bir arada varolacağına dair siyasi kanaat.

Fakat bilimsel olarak, birlikte ekilebilirliğin (coexistence) mümkün olup olmadığına ve hangi maliyetle olacağına dair güçlü fikir ayrılıkları var. Brüksel’de bir endüstri grubu olan EuropaBio’dan Simon Barber “Birlikte ekilebilirlik çiftçiler birbirleriyle konuştukları ve işbirliği yaptıkları sürece, mesela aynı ürünün GDO’lu ve geleneksel tohumlarını yanyana tarlalara yerleştirmemekte anlaşırlarsa - alanların çoğunluğu için yapılabilir” dedi. “Navarro’nunki gibi sıkıntılar çok nadir olmalı. ”

Ama birçok bilim insanı – sadece yesil düşünce sicili olanlar değil- Avrupa’nın küçük, yakın aralıklı çiftliklerinin birlikte ekilebilirliğin zor eğer öyle değilse fahiş sekilde pahalı hale getireceğine inanıyor.
“Uzmanlarımın hepsi birlikte ekilebilirliğin çoğunlukla tam anlamıyla işlemediğine kanaat getirdiler, mümkün değil” diyor Chantal Line Carpentier, Kuzey Amerika’daki mesele üzerine çalışmak için uluslararası uzmanlardan oluşan bağımsız bir panel toplayan bir tarım ekonomisti.Bu çalışma, Meksika tarafından 2002 yılında GDO’lu mısırların Amerika Birleşik Devletleri’nin yüzlerce kilometre güneyindeki Oaxaca’da yerli ürünlerin olduğu arazilere bulaşması üzerine talep edilmiş. Meksika, daha sağlam fakat daha tektip GDOlu varyantların düzinelerce essiz cins mısırını safdışı bırakabileceği korkusuyla GDOlu ekimlere izin vermemişti.
Kuzey Amerika Çevre İşbirliği Konseyin’ce hazırlanan bu “Mısır ve Bioçeşitlilik” raporu ABD’den gelen GDOlu tahil Meksika’nin ekolojisi ve bioçeşitliliği üzerinde uzun vadeli etkileri olabilecğine ve bunların ayrıntılı biçimde etüd edilmesi ve denetlenmesi gerektiği sonucuna vardı.

AB ve Kanada raporun sonuçlarına hücum ettiler. ABD Çevre Koruma Ajansından bir protesto mektubunda “CEC sekretaryasının bioteknoloji gibi anahtar bir bilimi görmezlikten gelen bir rapor ortaya koymasından derin hayalkırıklığı yaşadık” diyor. Fakat bazı çiftçiler raporun yeteri kadar ileri gitmediğine inanıyorlar.GDO’lu ve GDO’suz tarımın bir arada olabileceğini savunmak anlamsiz diyor Julian Rose, Polonyali çiftçilere GDOlu ürünlere karşı yardım eden İngiltere’den bir organik çiftçi. “Aynı odada gürültünün ve sessizliğin beraber olabileceğini söylemek gibi bir şey bu.”

Bioteknoloji endüstrisine göre karışım %0.9’un altında ise birlikte ekilebilirliğin başarılmıştır. Endüstri, AB’deki gıdalar bu oranın altında ise GDOsuz olarak etiketlenebilir olduğunu ileri sürüyor. Bu fikir organik gıdayi savunanları sinirlendiriyor, fikri vejeteryen ürünlerin içine bir parça et koymaya izin vermekle karşılaştırıyorlar. Fakat endüstri analistleri bile bir kere büyük ölçekte GDO’lu tarıma başlandıgında %100 GDOsuz gıdalarin pratikte mümkün olamayacağını kabul ediyorlar. Biraradalik Avrupa’da bir problem haline geldi çünkü bazı insanlar sıfır tolerans istiyorlar ve bu açıkça elde edilemeyecek bir şey » diyor Barber.

Karışımın meydana gelmesi için basitçe bir çok neden var : Fabrikalar değişik çiftliklerden ürünleri işliyorlar , biskuvi ithal edilmiş soyadan yapılmıs yağ içeriyor. Oaxaca’daki GDO’lu mısır büyük olasılıkla hayvan yemi icin yasal olarak ithal edilmiş GDOlu başak soyunun yasadışı olarak ekilen çekirdeklerindendi.

Çevre grupları bu kadar yolla kirlenmenin %0.9 limitini aşacağını ve istenilmeyen yerlere de sıçrayacağını söyüyorlar.” Katalonya hükümeti genetik kirlenme yok dediği zaman anlayın ki bakmamışlardır” diyor Barselona Greenpeace’ten Anna Rosa Martinez .Geçen yıl Greenpeace 40 organik çiftliği test etti ve yaklaşık %20’si %0.7 ila %12 oranlarında bulasmış çıktı.

Greenpeace Uluslararası’nın sözcüsü Suzette Jackson “ Avrupa’yı GDO’suz gıda tedarikçisi olarak tutmak istiyoruz ve çokça GDOlu ürünleri olan ülkelere baktığınızda nizami tarımi sürdürmek gerçekten zor ve muazzam pahalı hale geliyor. ”

İspanya GDO ekimine 1998 yılında izin verdi. Mısırın %12’si GDOlu -50,000 ila 60,000 hektar – bunun yarısı Katalonya’da bulunuyor.Çiftçiler ne ekeceklerini seçmekte özgürler fakat GDOlu tohum şirketleri genetiğiyle oynanmis patentli tohumlarin faydalarını anlatan yemekler veriyorlar . Bazı türevler bocek öldürücü üretiyorlar diğerleri de rüzgara dirençli ya da daha az su isteyen bitki saplarına sahip.



Bazı çiftçiler antlaşma yapmışken Navarro gibi diğerleri geleneksel tohumlarında gördükleri bağımsızlığı ve kaliteyi tercih ediyorlar. Meksika’daki geleneksel çiftçiler ve Avrupa’da birçokları bir sezonun ürününden gelecek sefer ekmek icin tohum ayırıyorlar. Bu daha ucuz ve eşsiz cinslerin seçimine olanak tanıyor. Bu şekilde tekrar ekim GDOlu mısır tohumu için Monsanto ve Syngenta gibi şirketlerle anlaşan çiftçiler icin yasak.

2004 yılında Navarro arazisinde GDOlu mısır büyüdüğünü bilerek bulaşmasız yetiştirip yetiştiremeyeceğini görmek icin kücük bir arazi ekti. Sonuç başarılı olunca iki geniş tarlaya daha mısır ekti. « Fakat geçen sonbahar cok rüzgarlıydı » dedi, « öyleyse belki başka bir tarladan saplar getirmiştir ve bana bulaştırmıştır. Bilmiyorum ,asla bilemeyecegim. »

Tarlaları komşu çiftlikten 70 ve 100 metre uzaklıkta ki bu karışımı önlemek için genellikle uygun kabul edilen bir mesafe. Fakat GDOlu tohum rüzgarla ya da kamyon lastiğinden veya herhangi bir yerden gelmiş olabilir. Navarro olayın tekrarlanmasını önlemek için soruşturma istiyor. Lakin bölgede GDOlu tohum eken çiftçilerin güvenilir bir kaydı yok ve çiftçiler dava edilme korkusuyla itiraf etmeye pek yanaşmıyorlar.

Danimarka’da hükümet GDOlu tarıma hazırlanmak için bütünüyle GDO eken çiftçilerin ödeyeceği bir yükümlülük havuzu yaratıyor.

AB Tarım Komisyonu Komiseri Mariann Fischer Boel AB üyesi ülkelere birlikte ekilebilirliği garantilemeye çalışmalarını söyledi fakat bunun nasıl ve hangi maliyete olacağı net değil . Çiftciler tarlaları arasında 100 metre tampon bölge bırakabilecekler mi? Özellikle GDOlu ürünler icin tasarlanmış alanlar yaratmak işe yarayacak mı? GDOlu ürünler çevreye zarar verecek mi?

Cumartesi, Mayıs 27, 2006

Birgun artik sifresiz

BirGün gazetesinin bir süredir ücreti abonelik sistmi ile sürdürülen internet yayını bugünden itibaren "şifresiz" hale dönüştürüldü. BirGün Gazetesi'nden yapılan açıklama şöyle: Yurtdışı ve içinden okurlarımızdan gelen yoğun talep üzerine www.birgun.net üzerinden yaptığımız internet yayınımızı "şifresiz" olarak kullanıma açıyoruz .
www.birgun.net

Perşembe, Mayıs 25, 2006

Anket sonucu

Bir onceki anket ile ziyaretcilerin alterblogalisation’a nasil ulastiklarini ogrenmek istemistim. Cevaplar yuzdeleri ile soyle olustu: Google % 56, link 17%, baska bir blog ve rastgele 7%, arkadas tavsiyesi 6%, blogger 5%, Yahoo 2% ve digger 1%. Benim icin sasirtici olan siteye girenlerin yarisindan biraz fazlasinin google uzerinden gelmeleriydi. Yani google’da aranan kelimler sitenizde varsa ziyaretci sansiniz artiyor. daha cok kisiye ulasmak isterseniz icerigi genisletmeniz sart. Diger internet sitelerine link vermek goruldugu gibi ise yariyor. Ziyaretcilerin 5’te biri bu sekilde siteye geliyor. Ziyaretci diyorum cunku siteye her giren icerigi bakmiyor. Sadece anasayfaya goz atip cikiyor.Siteye girenlerin kabaca 10%’u okuyucu olarak adlandirilabilir yani diger sayfalara ve arsive giren. Yeni anket ise ziyaretcilerin hangi gunluk gazeteyi okuduguna dair. Tabii insanlarin bir gunluk gazete okudugunu varsiyorum ve yer darligi dolayisiyla 30 ulusal gunluk gazetenin sadece10’unu ankete koyabiliyorum.

Salı, Mayıs 23, 2006

Tespih - Vahit Akca

Cumartesi, Mayıs 20, 2006

ilahi adalet- Vahit Akca

Perşembe, Mayıs 18, 2006

Yesiller iklim degisikligi kampanyasi gönüllülerini ariyor

Türkiye Yesilleri'nin Avrupa Yesilleri ile paralel biçimde "Iklim Desiþikligini Durdur, Yasami Sürdür" sloganiyla bu yil 16 Subat'ta baslattigi iklim degisikligi kampanyasi, 4 Kasim 2006'da gerçeklestirilecek Küresel Isinma Eylem Günü'ne kadar giderek yogunlasacak etkinlikler ve çalismalarla sürüyor. Bu çaliþmalara katilmak ve katkida bulunmak isteyen herkesi; küresel isinmayi ve iklim degisikligini durdurmak için sorumluluk hisseden herkesi kampanyamizda aktif olarak çalismaya çagiriyoruz. Bu amaçla 27 Mayýs 2006 Cumartesi günü, 14.00-16.30 saatleri arasinda, Istanbul Yesil Oda'da küresel isinma üzerine konusacagimiz ve kampanyamizi tanitacagimiz bir tanisma toplantisi düzenliyoruz. Kampanyaya katilmak isteyen gönüllülerin bu tarihe kadar asagidaki e-posta veya telefonlar yoluyla bizimle baglantiya geçmelerini rica ediyoruz. Ýklim Deðiþikliði Hayatý Durdurmadan, Onu Durdurmak Elimizde!
PROGRAM: 14:00 - 14:30 Tanisma 14:30 - 15:00 Küresel Iklim Degisikligi Kampanyasinin Tanitimi - Ümit Sahin (Yesiller Iklim Degisikligi ve Küresel Ekoloji Koordinatörü) 15:00-15:30 Iklim Degikligini Durdurmak Elimizde!- Özgür Gürbüz (Yesiller Enerji Grubu Üyesi, Gazeteci, Bagimsiz Enerji Arastýrmacisi) 15:30-15:45 ARA 15.45- 16.30 Kampanya Etkinlikleri ve Takvim Üzerine Tartisma...

TOPLANTI YERÝ: Yesil Oda, Istiklal Caddesi, Kurabiye Sok. 13/3 Beyoglu, Istanbul TARiH VE SAAT: 27 Mayis 2006 Cumartesi, 14:00 - 16:30 Yesiller Sekreterya (Yeþil Oda) 212-243 83 33, yesillerinfo@yesiller.org& Dilek Özkan (Yeþiller Ýklim Deðiþikliði ve Küresel Ekoloji Çalýþma Grubu üyesi) 535-344 02 36, dilezen@yahoo.com

Pazartesi, Mayıs 15, 2006

Ey Ozgurluk-Vahit Akca

Cumartesi, Mayıs 13, 2006

Latin Ruzgari


Bolivya Cumhurbaşkanı Evo Morales, 1 Mayıs’ta, “doğal kaynakların uluslararası petrol şirketleri tarafından yağmalanmasının” sona erdiğini ilan ederek, ülkenin gaz kamulaştırıldığını açıkladıktan sonra gozler yine Latin Amerika’ya dondu. Neredeyse kitanin tamaminda sol/sosyalist/populist partiler iktidara geldiler ve neo-liberalizmin ruzgarini tersine cevirmeye calisiyorlar. Turkiye’de goremedigmiz/bulamadigimiz toplumsal hareketler, halk ayaklanmalari, taban orgutlenmeleri, populist liderler, solun genel/yerel secim basarilari.. ne ararsiniz Latin Amerika’da var. Bu yuzden turkiye alternative medyasinda kitaya buyuk bir bilgi var. Ulasabildigim yayinlar – biraz gecikmeli olsa da – soyle.

Yeni Harman’in 1 Nisan tarihli 93’uncu sayisinda da Latin Amerika ile ilgili uc yazi var: Timur Danis’in Tan Morgul ile Venezuela sol siyaseti uzerine soylesisi, Yusuf Yalcindag’in Chavez’ karsi 2002 yilinda yapilan darbe uzerine yazisi ve de Adna Ozer’in El Salvador yerel secimlerine deginen yazisi. Latin Amerika’daki siyasi hareketlenmenin genel cercevesi yaninda mikro alanlarda da yazilara rastlamak mumkun.

Ece Temelkuran’in « Biz burada devrim yapiyoruz sinyorita » adli kitabi dorduncu baskisini yapmis. Yazara karsi nereden kaynaklandigini tam olarak bilmedigim bazi onyargilarim olsa da bu kitaptaki emeginin hakkini vermek lazim. Bazen cok ustune basarak soylense de kitap Venezuella’da olan biteni anlamak uzerine kurulmus.Kitabin kisa bir ozetini yapmak icin cesitli notlar almaya baslamistim ama her zamanki gibi hayatin gaileleri arasinda kayboldu cabalar.

Post Express’in 15 Aralik-15 Ocak tarihli 56’inci sayisinda Latin Amerika’da solun yukselisi Buyulu Amerika Atlasi adli illustrasyon uzerinde anlatiliyor. Hangi ulkede hangi hukumet var ve neyi savunuyor,kitadaki baslica antlasmalar,kalkismalar ve2006 secim takvimi derli toplu bir sekilde sunulmus. Ayrica Tarih geri donuyor baslikli yazida Erdir Zat neoliberal ajandanin Guney Amerika’daki iflasini, toplumsal hareketlerin yukselisini ve solun secim basarilarini anlatiyor.

Birikim dergisinin Mart sayisi « Latin Amerika : Haritanin sol kosesi » adli dosyayi iceriyor.
Tam 14 yazi var. Listeyi buraya almak istedim ama baglanti vermenin daha kolay oldugunu gordum. Maalesef yazilar internette yayinlanmiyor.
http://www.birikimdergisi.com/birikim/birikim.aspx?did=1&dsid=304


Latin Amerika’da neler olup bittigini surekli takip etmek isterseniz www.latinbilgi.net sitesini tavsiye edebilirim. Ulke arsivi, tema arsivi, yerli ve yabanci yazarlarin kitaya bakislari sitede bulabilecekleriniz arasinda.

Latinbilginin kurulus amacini ozetle derseniz siteden aldigim su cumleyi soyleyebilirim. Sömürgeciliğin ve yeni liberalizmin yıkıntıları üstünde insanca bir yaşam mücadelesi veren Latin Amerika halklarından ve onlarla birlikte öğrenecek çok şeyimiz var.
PS> latin amerika uzerine yeni bir blog

Baston - Vahit Akca

Acilis- Vahit Akca

Salı, Mayıs 02, 2006

Türkiye'den Atina'ya Bin Sosyal Forum Yolcusu


Haber:www.bianet.org
BİA Haber Merkezi 02/05/2006 Emine Özcan

4. Avrupa Sosyal Forumu 4-7 Mayıs'ta Yunanistan, Atina'da yapılıyor. TSF temsilcileri foruma Türkiye'den bin kişilik bir katılım sağlamayı amaçladıklarını ve bu konuda başarılı olduklarını söyledi. Foruma Che Guevara'nın kızı Alla Guevara'da katılıyor.

BİA (İstanbul) - Dördüncü Avrupa Sosyal Forumu (ESF) 4-7 Mayıs tarihleri arasında Yunanistan'ın Atina kentinde yapılıyor. Bugün (Salı) Türkiye Sosyal Forumu (TSF) adına açıklama yapan Küresel Barış ve Adalet Komisyonu'ndan (Küresel BAK) Yıldız Önen, Türk Makine ve Mühendis Odaları Birliği'nden (TMMOB) Hüseyin Yeşil ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'ndan (KESK) Sevgi Göyçe "Atina'ya bin kişi gideceğimize dair söz vermiştik. Başardık" dediler. "Neoliberalizme ve savaşa karşı ezilenlerin meydan okuması" Avrupa Sosyal Forumu bu yıl Atina'da toplanıyor. Bugün TMMOB'de basın açıklaması yapan Önen, Göyçe ve Yeşil "Forum, küresel politik mücadelenin dengelerini belirleyecek tartışmaların ele alınacağı, yeni kararların, yeni mücadele kararlılıklarının ilan edileceği, neoliberalizme ve savaşa karşı ezilenlerin meydan okumasına tanık olacağımız bir şenlik olacak" diyorlar.Atina'ya, TSF çatısı altında giden kurumlar arasında TMMOB, KESK, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ), Küresel BAK, Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Devrimci Sosyalist İşçi Partisi(DSİP), Demokratik Toplum Partisi (DTP), Yeşiller ve daha pek çok kuruluş var. Ayrıca çok sayıda üniversite öğrencisi de katılıyor.Forum programı Forumda "Neoliberalizme ve savaşa karşı-Başka bir dünya mümkün" başlığı altında 13 tema çerçevesinde konular tartışılacak. Forum, çarşamba günü, öğleden sonra yapılacak sendikacılar buluşmasıyla başlıyor. 4 Mayıs Perşembe sabahı saat 10.00'da toplantılar başlıyor. Perşembe ve cuma üç değişik zaman aralığında onlarca toplantı yapılacak. 6 Mayıs Cumartesi sadece 10.00-13.00 arasında toplantı yapılacak. Daha sonra saat 15.00'te, Atina'da, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Büyükelçiliği önünden yürüyüş başlayacak. Aynı gün tüm ülkelerde, paralel "İran'a Dokunma" gösterileri olacak. Pazar günü tek bir buluşma olacak. Her sosyal forumda yapılan ve bugüne kadar 15 Şubat Eylem Kararı ve 20 Mart gösteri kararlarının alındığı sosyal hareketler buluşması gerçekleşecek.Che Guevara'nın kızı da forumda Sosyal forumda Irak işgali ve savaş karşıtı mücadele deneyimleri, Britanya'dan Tarık Ali, Filipinlerden Walden Bello, ABD'den Martin Smith, Che Guevera'nın kızı Alla Guevera'yla birlikte tartışılıyor.Fransa'da ilk işe alım sözleşmesinin geriletilmesinde payı büyük olan Fransız Öğrenci Sendikası (UNEF) Atina'da çok sayıda toplantı düzenliyor. Hareketin geleceği tartışmaları, Avrupa'nın yeni seçilmiş çeşitli sol parti milletvekillerini bir araya getiriyor. Ortadoğu, gündemin önemli konularından. Toplantılara Irak, İran, Mısır, Lübnan ve diğer ülkelerden katılım olacak. Neoliberal politikalara karşı mücadele içinden deneyim paylaşımı önemli amaçlardan. Diğer önemli gündem konularından biri de küresel ısınma ve çevre konusu olacak. Cangı ve Karababa'ya vize verilmedi Elele Hareketi, Allianoi Girişim Grubu ve Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) adına foruma çağrılı konuşmacılar olarak katılacak olan EGEÇEP Dönem Sözcüsü ve İzmir Barosu'na kayıtlı Avukat Arif Ali Cangı'yla, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı'nda öğretim üyesi Prof.Dr. Ali Osman Karababa'ya Yunanistan'ın İzmir Konsolosluğu'nca vize verilmedi. Elele Hareketi Dönem Sözcüsü Ertuğrul Barka'yla, EGEÇEP Dönem Sözcüsü yardımcısı Erhan İçöz, Cangı ve Karababa adına "Böyle bir organizasyonu düzenleyen ülkenin, bırakın vize vermemeyi, böylesi durumlarda, katılımcılara her türlü kolaylığı göstermesi gerekirdi" diyerek eleştirdi. Barka ve İçöz bu durumu kınadıklarını açıkladı. (EZÖ/TK)
.....

Google
 
Web alterblogalisation.blogspot.com

Alterblogalisation

↑ Grab this Headline Animator