Tuzla- Vahit Akça
Tüm iş kazaları, tüm ölümler yüreklerimizi sızlatıyor belki ama belleklerimizden yitip gidiyor zamanla.. Oysa ki işçiler, her defasında, kendi yaşamları pahasına unutkanlıgımızı anımsatıyorlar bizlere.... Yine unutacagımız gibi ve bir dahaki ölümlere dek...
Tuzla tersanelerinde önlem alındıgı(!) için 2001-2009 yılları arasında 53, son bir yılda 26 işçi, daha on gün önce Zonguldak'ta 30 işçi yitip gitmişti!
Peki kim bunların sorumlusu? "iş güvenliği önlemlerine","eğitime", "sendikalaşmaya" yeterli şekilde duyarlı ve ısrarlı olmadığını düşündüğümüz, kobay yerine konulan "cahil işçiler" mi, yoksa, özelleştirilen madenlerde işçilerin sendikal haklarını gasp edenler mi? sendikasızlığı fırsat bilip, iş yasasını dogru dürüst uygulamayan cibilliyetsiz taşeron şirketler mi, yoksa, her seferinde sorunun üzerine gidecegiz, önlem alacağız nutukları atan ama nedense her agızlarını açtıklarında ölümleri çoğaltan hükümetler mi? "Tersanelerde İş Sağlığı ve Güvenliğinin Geliştirilmesi İşbirliği Protokolü"ne imza atanlar mı mesela, koskoca yalanlar mı yoksa? Paraya tapanlar düzeninde, kum torbası yerine ya da canlı canlı mezara konulurken işçiler ve biz kendimizden çok uzaklarda ararken sorumsuz sorunluları, toplumsal tepkisizliğimiz ne kadar masum peki?
Bu bir Kader mi, yoksa ihmal mi?
Yoksa, ihmal de mi kaderden?..
Göçük sadece maden ocagında mı?
vahit akca
Etiketler: çizgi
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home