2008'den beklentiler
Yeni yılı dilekleri için de Napolyon’un mantığı geçerli galiba. Elimizde ne yoksa neyi kaybetmişsek yeni yıldan onu istiyoruz. Bazı şeyler de hep uzağımızdaymış gibi hep talep ediliyor. Baris, kardeşlik, esenlik, mutluluk, huzur, refah, sağlık. Kurban Bayramında gelen sms mesajlarında bunlar vardı. Son iki günde gelen yeni yıl mesajlarına baktım da yine de bir farklılaşma var. Özel sektörde çalışan bir arkadaşım krizsiz bir yıl dilemiş. Katılıyorum. Devalüasyonun geleceğini haber almış herhalde. ODP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras 2008 umudun ve direncin yılı olmasını dilemiş. Katılıyorum, olsun. Hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasından yakınanlar demokrasi istemiş. Katılıyorum. Ne kadar verseler/ alsak yine yetmez. 4 kişilik bir aile için 2007 yılında açlık sınırı 660 YTL civarında iken asgari ücretin 2008’de 435 TL’ye çıkartılmasını kimse dilemedi herhalde ama devlet baba öyle istemiş. Toplumsal çatışmadan çekinenler « Bir arada yasamı savunma » bilinci » istemiş. Bir arada yasayamadıktan sonra yasamanın anlamı kalmaz ki. Eşcinsel örgütleri, kanunlar önünde eşitliği düzenleyen 10. maddesine “cinsel yönelim” ve “cinsiyet kimliği” ibarelerinin eklenmesini talep etmişler. Dengir Mir Fırat, gazeteye verdiği demeçte; “21. yüzyılın anayasasında biraz zor, belki 22. yüzyılda olur demiş. 2008’de kaynadi yani. Bir dakika ne 2008’i yüzyıl sure biçmiş Mir Fırat. Laikliğin tehlikede olduğunu düşünenler « Laikliğin güçlendirilmesini » istemiş ona da katılıyorum. Agos Gazetesi « Biz hâlâ Gağant Baba’ya inanıyoruz! » diye manşet girmiş. Ben de inanıyorum. Çevreciler « iklim değişikliğini durdurmak için daha çok çaba » dilemişler. Doğru söze ne denir. Kadınlar « hayatin her alanında % 50 kota istemişler ». Haklarıdır. Bu konuda Ruamda kadar olamadık 2007 yılında. Çocuklar umut istemiş. Kesin oyuncak da istemişlerdir. Helal-i hos olsun.
Etiketler: deneme
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home