Baska turlu bir sey benim istedigim, Ne agaca benzer, ne buluta benzer; Burasi gibi degil gidecegim memleket, Denizi ayri deniz, havasi ayri hava; Nerde gorduklerim, nerde o bekledigim kiz| Rengi baska,tadi baska. CAN YUCEL

Pazartesi, Şubat 23, 2009

2009 Dünya Sosyal Forumu Sosyal Hareketler Sonuç Bildirgesi

Krizin faturasını biz değil zenginler ödemeli!
Anti-emperyalist, anti-kapitalist, feminist, çevreci ve sosyalist alternatifler gereklidir

Dünyanın dört bir köşesinden gelen sosyal hareketler olarak, halkın, doğa, toprakları ve kültürlerinin gasp edilmesine karşı direnmekte olduğu, Amazon Belém’de düzenlenen, 8. Dünya Sosyal Forumu’nda bir araya geldik. Son on yılda, toplumsal ve yerel hareketlerin güçlerini birleştirerek kapitalist sistemi, kendi evrensel bakış açıları doğrultusunda radikal bir şekilde sorgulamakta olduğu Latin Amerika’dayız. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde, Latin Amerika’daki radikal toplumsal mücadeleler, neo-liberal hükümetlerin devrilmesi ve ekonominin temel sektörlerinin ulusallaştırılması ile demokratik anayasal reformların gerçekleştirilmesi gibi çok sayıda olumlu reforma imza atan hükümetlerin güçlenmesiyle sonuçlanmıştır.

Bu çerçevede, eleştirel bir mesafeyi korumakla birlikte, hükümetler tarafından gerçekleştirilen olumlu yasal değişiklikleri destekleyen Latin Amerika’daki sosyal hareketler, tepkilerini uygun bir şekilde göstermiştir. Krizin yükünü ezilenlerin üzerine yükleyen devlet politikalarına, şirketlere ve bankalara karşı direnişin güçlenmesi açısından bu deneyimler faydalı olacaktır. Küresel sosyal hareketler olarak şu anda tarihi bir meydan okuma ile karşı karşıyayız. Kapitalizmin uluslararası krizi, insanlığı çeşitli şekillerde tehdit etmektedir. Kriz, gıda, finans, ekonomi, iklim, enerji ve nüfus göçünü etkilemekte ve bu arada uluslararası düzen ve politik yapılardaki krizden genel olarak medeniyetin kendisi de etkilenmektedir.

Bu krizin kapitalist sistemin doğrudan bir sonucu olması sebebiyle, sistemin içinden bir çözüm bulamıyoruz. Krizin üstesinden gelebilmek için, şu ana kadar alınan önlemlerin tümü, sadece, stratejik önemi olan ekonomik sektörlerin, kamu hizmetlerinin, doğa ve enerji kaynaklarının özelleştirilmesi, yaşamın metalaştırılması, emeğin ve doğanın sömürüsü ile kaynakların çevreden merkeze, işçilerden kapitalist sınıfa aktarılması üzerine kurulmuş bir sistemin hayatını sürdürmesini sağlamaya hizmet edecek şekilde, kayıpların toplumsallaştırılmasını amaçlamaktadır.

Mevcut sistem, sömürü, rekabet, kolektif çıkarlara zarar verme pahasına bireysel özel çıkarların desteklenmesi ve servetin delicesine, bir avuç zengin tarafından biriktirilmesi üzerine kurulmuştur. Bu, kanlı savaşlar, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve dini köktenciliği getirmekte, kadınların maruz kaldığı sömürüyü ve sosyal hareketlerin suç olarak nitelendirilmesini körüklemektedir. Mevcut kriz bağlamında, halkların hakları sistematik bir şekilde inkar edilmektedir. İsrail Devleti’nin Filistin halkı karşısındaki vahşi saldırganlığı, uluslararası hukukun ihlalidir, savaş suçu anlamına gelir, insanlığa karşıdır ve dünyanın diğer yerlerinde de gözlemlenen insan hakları inkarlarının bir sembolüdür. Suçluların cezalandırılmamaları utanç vericidir ve bu duruma son verilmelidir. Sosyal hareketler, Filistinlilere ve halkların dünya çapındaki bütün baskı karşıtı eylemlerine verdiği aktif desteği bir kez daha ifade etmektedir.

Krizin üstesinden gelebilmek için, sorunun kökenine inerek, kapitalist sistemi ve ataerkil egemenliği bertaraf eden radikal bir alternatif oluşturmak üzere olabildiğince hızlı bir şekilde harekete geçmek zorundayız. Toplumsal ihtiyaçları karşılayan, doğaya saygı gösteren ve koşulsuz politik özgürlük bağlamında demokratik katılımı destekleyen bir toplum yolunda çalışmalıyız. Hem bireysel hem de kolektif, birbirlerinden ayrılamayan bütün sivil, politik, ekonomik, toplumsal ve kültürel haklarımızla ilgili uluslararası sözleşmelerin uygulanmasını sağlamalıyız.

Bu çerçevede, olası en fazla popülariteye sahip bir mobilizasyona katkıda bulunarak aşağıdakiler gibi bazı acil önlemlerin uygulanmasını sağlamalıyız:

Bankacılık sektörünün tazmin edilmeksizin ve tam bir kamusal izlemeye tabi olacak şekilde ulusallaştırılması
Çalışma saatlerinin ücret kesintisi olmaksızın düşürülmesi
Gıda ve enerji üzerindeki hakimiyeti destekleyecek tedbirler alınması
Savaşların durdurulması, işgalci birliklerinin geri çekilmesi ve yabancı askeri üslerin
kapatılması
Halkların egemenliğinin ve özerkliğinin hür irade hakları garanti edilecek şekilde kabul edilmesi
Herkesin toprak, iş, eğitim ve sağlık hakkının garantilenmesi
İletişim ve bilgi araçlarına erişimin demokratikleştirilmesi

Feminist, çevreci ve sosyalist hareketler tarafından 21. yüzyıla taşınan toplumsal özgürleşme süreci, toplumu, kapitalizmin üretim, iletişim ve hizmet araçlarının üzerindeki hakimiyetinden kurtarmayı amaçlar. Buna, küçük aile mülkleri, kamusal, müşterek, komünal ve kollektif mülkler gibi toplumsal çıkarı gözeten mülkiyet biçimleri desteklenerek ulaşılabilir. İnsanlığın yarısı ezilip sömürülürken, sosyal adalet ve hakların eşitliği üzerine kurulu bir toplum oluşturmak mümkün olamayacağı için, böyle bir alternatif kesinlikle feminist olmak zorundadır.

Son olarak, bizler, yerel halkların aktif katılımı ve katkılarının önemini de vurgulayarak, kendi kendisiyle, başkaları ve etrafındaki dünyayla uyum içerisinde yaşanan bir hayatı “(el buen vivir”) temel alan bir toplum oluşturulması sürecine katkıda bulunma kararlılığında olduğumuzu ifade ediyoruz.

Sosyal hareketler olarak, küresel ölçekte, özgürlükçü inisiyatifler geliştirmek gibi tarihi bir fırsatla karşı karşıyayız. Dünya nüfusu bu krizi sadece kitlelerin toplumsal mücadelesi ile aşabilir. Bu mücadeleyi yükseltmek için, bilinci artırmak ve tabandan yayılan bir mobilizasyonla çalışmak esastır. Sosyal hareketlerin karşı karşıya kaldığı önemli bir mücadele alanı, küresel mobilizasyonun tek bir noktada birleşmesini sağlamaktır. Baskı ve sömürüye karşı mücadele eden bütün hareketlerin tek bir noktada birleşmesinin desteklenmesi eylem becerimizi de güçlendirecektir.

Bu çerçevede, aşağıdaki etkinliklerin duyurusunu yapıyoruz:
28 Mart - 4 Nisan 2009 tarihinde, Kapitalim ve Savaşa Karşı Küresel Eylem Haftası düzenlemek.
28 Mart - Anti-G20 Eylemleri;
30 Mart - Savaş ve Krize Karşı Eylemler,
30 Mart – İsrail’e Karşı Boykot, Yatırım Çekme ve Müeyyideleri Teşvik Amaçlı Filistin Halkı ile Dayanışma Günü;
4Nisan - 60. Yıldönümünde NATO Karşıtı Eylemler

Mobilizasyon için yıl boyunca yapılacak eylemlerin artırılması:
· 8 Mart - Uluslararası Kadınlar Günü;
· 17 Nisan - Uluslararası Gıda Günü;
· 1 Mayıs - Uluslararası İşçi Bayramı;
· 12 Ekim- Yaşamın Sömürülmesi ve Metalaştırılması Karşısında Tabiat Ana için Küresel Mobilizasyon

Sardinya G8 Zirvesi, Kopenhag İklim Zirvesi, Trinidad ve Tobago’daki Amerika Kıtası Zirvesi gibi etkinlikler için direniş eylemleri planlama

Bu talepler ve inisiyatifler yoluyla, krize, radikal ve özgürlükçü çözümler sunarak karşılık veriyoruz.

Çeviren Saniye Boran

Etiketler:

Perşembe, Şubat 19, 2009

Karayalçın kömürü değil, güneşi seçiyor!

Ankara, Türkiye — Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Karayalçın, “Güneş için Belediye Başkanı” oldu. “Güneş için Belediye Başkanları” bildirgesini imzalayan Karayalçın, düzenlediği basın toplantısında çevre programını da açıkladı.

Ankara Büyükşehir Başkan adayı Karayalçın düzenlediği basın toplantısında, “Ankara’yı Ankaralıları sağlıklı bir yaşama kavuşturmak için bir dizi proje hazırladık. Bu projelerin ortak amacı, karbon emisyonunu azaltarak, Ankara’yı karbonsuz kent olmaya yaklaştırmaktır. Bu konuda kendimizi hem Ankaralılara hem de tüm dünyaya karşı sorumlu hissediyoruz. İşin uzmanlarından doğal gazın da o kadar masum olmadığını öğrendim. Karbonsuz bir kent yaratmakta tek başına doğal gaz çözüm olamaz. Ancak kömürden Ankara'yı kurtarmak gerekiyor” dedi ve ekledi, “Biraz önce imzaladığım deklarasyonun bana yüklediği görev yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmaktır. Üç alanda hedef saptamalı! Enerji tasarrufu, yenilenebilir enerjilerin toplam enerji tüketimindeki payı ve karbon salım hedefleri. Bunun için de sadece belediyenin kaynakları değil üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının da dahil olduğu bir enerji konseyi kuracağız.”
Sayın Karayalçın bu bildirgeyi imzalayarak termik santraller yerine temiz enerjileri savunduğunu ilan etmekle kalmıyor aynı zamanda Ankara’da güneş, rüzgar, biyokütle gibi yenilenebilir kaynakları yaygınlaştıracağını taahhüt ediyor. Aynı zamanda enerji verimliliğine özel bir dikkat göstereceğinin altını çiziyor. Biz Greenpeace olarak bu tahhütlerin takipçisi olacak ve Ankara Belediyesi’ni iklimi korumak yönünde atılacak her adımda destekleyeceğiz.

İklim Değişikliğine çözüm bulmak üzere belediye başkanları da en az merkezi liderler kadar Türk Halkına karşı sorumludur. Seçmenlerini büyük felaketlerden korumak onların görevidir. Temiz enerjileri yaygınlaştırmak öncü liderliğin gereğidir. Greenpeace olarak bu girişime katılmada öncülük eden adaylardan biri olduğu için Sayın Karayalçın’a teşekkür ederiz.

Greenpeace, iklim değişikliğinin korkunç sonuçlarını önlemek için yenilenebilir enerjilere ve enerji verimliliğine yatırım yapmayı hedefleyen ve yapılması planlanan 47 kömürlü termik santrale karşı çıkan “Güneş için belediye Başkanları” girişimini kurdu. Şimdiye kadar 14 belediye başkanı ve başkan adayı bu girişime katıldı.

Etiketler: ,

Çarşamba, Şubat 18, 2009

BAĞIMSIZ DÜŞÜN, YEŞİLLERİ SEÇ!

Yeşiller Partisi 29 Mart Yerel Secimleri'nde Bağımsız Yeşil Adaylara destek vererek katılıyor.

Bağımsız Yeşil Adaylarin yerel secim kampanyasi 19 Subat Persembe gunu basliyor.


BAĞIMSIZ DÜŞÜN, YEŞİLLERİ SEÇ!


Yesiller Partisi’nin 29 Mart 2009 yerel secimlerinde destekleyecegi bagimsiz yesil adaylarin tanitilacagi ve kampanyanin baslatilacagi basin toplantisina sizi de bekliyoruz.


BAGIMSIZ YESIL ADAYLARIN YEREL SECIM KAMPANYASIBASIN TOPLANTISI


Yer: Taksim Hill Oteli (9. Kat) – Beyoglu – Istanbul

Tarih: 19 Subat 2009 PersembeSaat: 13:00


Yesiller Partisi

Beyoglu Yesil Ev:Istiklal cad. Balo sok. No:21 Kat:1 Beyoglu - Istanbul

Tel: 212-244 77 80 ve 533-362 02 13


Kadikoy Yesil Ev

Haci Sükrü Sok. No:39/1 Kadikoy - IstanbulTel: 216-418 72 92 ve 536-968 23 99 yesillerbilgi@yahoo.com.tr



www.yesilgazete.org

Etiketler:

Pazartesi, Şubat 16, 2009

2008'de Medyada Çevre

2008'de Medyada Çevre
Son yılarda çevreye ve çevre sorunlarına yöneltilen ilginin somutlaştığı alanlardan biri de medya. İklim değişikliğinin etkileri, enerji krizi, gezegenin geleceğinin tehlikede olduğunu vurgulayan bilimsel raporlar, çevre teknolojilerindeki gelişme ve sivil toplum faaliyetleri, medyanın çevreye daha yakından bakmasını sağlıyor. Çevre konusunda küresel düzeyde yapılan tartışmalar Türkiye’de de yankı buluyor. Özellikle son yıllarda yazılı ve görsel basında çevre haberlerin sayısının arttığını, özel bölümler ve ekler hazırlandığını, çevre kuşakları ve programlarının yayın akışına dahil olduklarını gözlemliyoruz. Bu çerçevede 2008 yılında çevre haberlerinin medyada ne şekilde yer aldığını, hangi konulara ağırlık verildiğini ve yıl içindeki çevre haberi dağılımını incelemek için Hürriyet, Zaman ve Sabah gazetelerinin internet sitelerinde tarama yaptık.
Devamını okumak için tıklayınız:

Etiketler: , , ,

Ekoloji Söyleşileri


Ekoloji Söyleşileri
Tarih :
19 ŞUBAT 2009

Konu:
Zapatistalar :Otonominin görünmeyen yüzü

Konuşmacı:
Yard.Doç.Dr.Zeynep Gambetti

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde siyaset kuramı çalışan Yard. Doç. Dr. Zeynep Gambetti, aktivizm ile akademinin birbirinden ayrılmadığını düşünen bir öğretim üyesi. 2007 yılından beri çalıştığı Zapatista örgütlenmesinin özellikle hayran olduğu yönü, alternatif bir hayat tarzını iktidardan taleplerde bulunmak suretiyle değil, kendi imkanlarını yaratıcı biçimde kullanmak suretiyle bilfiil var etmiş olması. Zeynep Gambetti ile Meksika'nın Chiapas eyaletinde Zapatistaları n kurduğu otonomiyi, Marcos'un pırıltılı demeçlerinin görünür kılamadığı gerçek taban örgütlenmesini, alternatif tarım, sağlık ve eğitim pratiklerini, ve tüm bunların Türkiye coğrafyasına "tercüme" edilebilirliğini konuşacağız.
.
Yer :
TMMOB Makina Mühendisleri Odası,
Katip Mustafa Çelebi Mah. İpek Sk. No:13
Beyoğlu – İstanbul

Saat :
19 : 30

Düzenleyen :GDO'YA HAYIR PLATFORMU

Etiketler:

Cuma, Şubat 13, 2009

özELLEŞME- Vahit Akça


Etiketler:

Salı, Şubat 10, 2009

Ekoloji söyleşileri

Konu:Gıda Emperyalizmi ve Tarihsel Süreci

Tarih: 12 Şubat 2009
Konuşmacı:Prof.Dr. Kenan Demirkol
Çapa Üniversitesi' nde genel cerrah olan Prof. Demirkol, uzmanlık alanı olan hastalıkların Gıda ve Beslenme ile olan bağlantılarını net ve anlaşılabilir bir dil ile toplumla paylaşabilen bir bilim insanı ve hekim. Konu beslenme ve gıda olunca, gıdanın üretim şekli, gıda üretimindeki yurt içi ve yurt dışı aktörler, gıda ve tarım politikaları ile yasaların irdelenmesi de gerekmekte. Prof. Demirkol ile Marshall Planı ile başlayan tarihsel süreçte, tarımın sanayileşmesi, şeker ve tohum yasaları, tarım ve su politikaları ile Gıda Emperyalizmini konuşacağız.
Yer :TMMOB Makina Mühendisleri Odası Katip Mustafa Çelebi Mah. İpek Sk. No:13 Beyoğlu – İstanbul Saat :19 : 30
Düzenleyen :GDO'ya Hayır Platformu

Etiketler:

Perşembe, Şubat 05, 2009

2.Küresel Isınma Kurultayı

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, II. Küresel Isınma Kurultayı’nı düzenleme çalışmalarına devam ediyor.Cemiyet, küresel ısınma sorununa kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla, geçen yıl düzenlediği Küresel Isınma Kurultayı’nın ikincisini 7 Mayıs 2009'da gerçekleştirecek.

Devamını okumak için tıklayınız:

www.yesilgundem.blogspot.com


Etiketler:

Ekolojik Perspektifler" Söyleşileri

İSTANBUL MİMARLAR ODASI BK ŞUBESİ
Ekolojik Perspektifler" Söyleşileri
"Günümüzün yadsınamayacak bir gerçeği şu ki, doğal ve kültürel çevreye olumlu ya da olumsuz, ama en fazla etki yapan bir meslek alanında bulunuyoruz. Sonuçta, dünyanın uzun süredir artık kritik bir noktaya dayanmış olan olumsuz koşullarını üretmeye devam eden mimarlık eyleminin bu sürdürülemez konumuna son vermek gerekiyor. Mimarlar Odası'nın diğer birimlerinde olduğu gibi Mimarlar Odası İstanbul BK Şubesi de, uzunca bir süredir bu konuya duyarlılık geliştirmek konusunda bildiri, yayın, sempozyum, konferans, panel ve söyleşiler yapıyor.
Bu kez yaklaşık bir yıla yayılmış bir dizi söyleşi ile konuyu etraflıca ele alıp sürecin analitik verilerini paylaşmak ve kendi sentezlerinde kullanabilecekleri "Yaşamın Mimarisinde - Mimarın Yaşamında Ekolojik Perspektifler" başlıklı bir program hazırlandı. Bu söyleşilerin ilki, Aralık 2008'de Açık Radyo Yayın Yönetmeni ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ömer Madra ile yapıldı. Ömer Marda, istatistik veriler eşliğinde sürdürdüğü sunuşunun bir yerinde "Geçtiğimiz birkaç yıl içinde fark edilen (...) Kuzey Kutbu 'Yaz Buzulu'nun hızla erimesi ile üzeri açılan tundra/yosun yataklarından metan gazı gayzerlerinin saldığı karbon miktarının; eğer buzuldaki erime aynı hızla devam ederse, bugün atmosferimizde mevcut bulunan karbon emisyonunun 2/3 oranına birkaç yıl içinde ulaşabileceği, bunun da şimdiye kadar hiç hesap edilmeyen en olumsuz, en kötü sürpriz olduğunu..." dile getirmişti. Bunun anlamı da şimdiye kadar birkaç derecelik küresel ısı artışına göre yapılan olumsuz iklim modellemelerinin dışında, insanlık ve topyekun canlı yaşamın sonu demek olan korkunç ısı sıçramasına yol açacağı gerçeğidir...
"Ekolojik Perspektifler" programında bir kez daha yaşamın tüm alanlarına karşı sorumluluklarının bilincinde mimarlar olarak, sürecin böyle kötü bir senaryoya dönüşmemesi için nelere dikkat edilmesi gerektiği tartışılacak. Söyleşiler, SMG kapsamında değerlendirilmektedir.
TAKVİM
11 Şubat 2009 İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ - 2: Tanay Sıdkı Uyar, Ümit Sayın

11 Mart 2009 TARIM POLİTİKALARI ve BESLENME KÜLTÜRÜ:Kenan Demirkol, Dilek Ayman, Filiz Telek

22 Nisan 2009 EKOKÖYLER:Ahmet Kizen, Mehmet Bengü Uluengin, Gülser Öztunalı Kayır

23 Mayıs 2009 ÇEVRE TARTIŞMALARI ve KAVRAMLAR:Ali Akay, Ruşen Keleş, Stefo Benlisoy

17 Haziran 2009 ÇEVRECİ MİMARLIK ve ELEŞTİRİSİ:Ayşen Ciravoğlu, Ahmet Tercan

8 Temmuz 2009 İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ - 3: Mikdat Kadıoğlu, Uygar Özesmi

5 Ağustos 2009 EKOLOJiDE FARKLI ARAYIS VE YAKLAŞIMLAR – "EKOFEMİNİZM": Mücella Yapıcı

9 Eylül 2009 PLANLAMA ve EKOLOJİ: Azime Tezer, Hürriyet Öğdül

30 Eylül 2009 MİMARLIK ve EKOLOJİ:Seda Tönük, Selda Karaosman, Duygu Erten

14 Ekim 2009 YEREL MİMARİ ve EKOLOJİ:Derya Oktay, Zeynep Durmuş Arsan

18 Kasım 2009 ÇEVRECİLİK ve AKTİVİZM:Tan Morgül, Ahmet Yaraş, İsmail Üstün 1
9 Aralık
2009 FORUM: MİMARİNİN YAŞAMINDA - MİMARIN YAŞAMINDA EKOLOJiK PERSPEKTİFLER Moderatörler: Ayşen Ciravoğlu, Ahmet Tercan

Etiketler:

Çarşamba, Şubat 04, 2009

Talan- Vahit Akça


Etiketler:

Pazar, Şubat 01, 2009

Su- Vahit Akça


Etiketler:

Google
 
Web alterblogalisation.blogspot.com

Alterblogalisation

↑ Grab this Headline Animator