Baska turlu bir sey benim istedigim, Ne agaca benzer, ne buluta benzer; Burasi gibi degil gidecegim memleket, Denizi ayri deniz, havasi ayri hava; Nerde gorduklerim, nerde o bekledigim kiz| Rengi baska,tadi baska. CAN YUCEL

Cuma, Mart 31, 2006

I. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali

Turkiye'nin ilk uluslararasi isci filmleri festivali 1-7 Mayıs 2006 tarihlerinde gerceklestirilecek. Festivalin düzenleme komitesinden Tufan Sertlek ile yaptigimiz e-soylesiyi asagida bulabilirsiniz.
İşçi Filmleri Festivali fikri nasıl doğdu ve gelişti ?
Dünyada 1994 yılından itibaren Amerika Birleşik Devletleri’nde Laborfest adı ile Kore’de de 1997’den itibaren ve bazı ülkelerde de son birkaç yıldır benzer kapsamda ve içerikte festivaller vardı. Türkiye’de de benzer bir festivalin yapılması kararında dünyadaki örnekleri etkili oldu diyebiliriz.
Organizasyonu kimler üstleniyor ? İş bölümünden bahsedebilir misiniz ?
Festival Disk Basın-İş, Sine-sen sendikaları ile halkevleri ve sendika.org tarafından gerçekleştiriliyor. Düzenleme komitesinde sendikalardan, sinema sektöründen akademik dünyadan ve meslek örgütlerinden toplam 35 kişi var.
Festival başlangıcı önemli bir güne denk düşüyor. Bunu nasıl açıklarsınız ?
İşçi filmleri festivali 1 Mayıs işçi ve emekçi bayramının olduğu haftada gerçekleştirilmeli görüşü genel kabul gördü.
Festival ile hangi kesimlere ulaşmayı düşünüyorsunuz ?
Özellikle işçilere sonra dünyada neler olup bittiğini öğrenmek isteyen herkese film üretmek isteyen hala üreten herkese ulaşmak istiyoruz. Festivalin isminin işçi filmleri olması izleyicilerin işçi olmasından değil, fılmlerin konularının emek ve işçi ile ilgili olmasından geliyor.
Festivali Istanbul ve Ankara’da duzenleyeceksiniz. Programlar ayni mi olacak ? Gosterim yerleri belirlendi mi ?
Filmler İstanbul’da Fransız Kültür Merkezi, Yeşilçam Sineması ve Halkevleri sinema gösterim salonu ; Ankara’da Ekin Kültür Merkezi’nde gosterilecek. Programların aynı olması planlandı.
Film gösterimlerinin yanı sıra etkinlikler düşünüyor musunuz ?
Evet. Atölye yapacağız. Film üretme üzerine uygulamalı eğitim verecegiz. Paneller yapacağız. Ruhi Su Dostlar Korosu’nun da katılacağı bir açılış gecesi yapacağız.
Yerli film gösterimi ne oranda olacak ? Belirlenen bir kaç film (belgesel veya sinema filmi ) ismi söylebilir misiniz ? Toplam 30 adet film gösterilmesi planlanıyor. İzin süreçleri tamamlanmak üzere olduğu için tamamının ismini veremiyorum ama nisan ayı başında kesin liste elimizde olacak. Aşağıdaki kapsamda filmlerimiz olacak.

•Uluslararası Belgeseller : 12 değişik ülkeden 16 Film
•Türkiye’den Belgeseller: 5 adet yerli belgesel film
•Uluslararası Uzun Metrajlı Filmler: 5 farklı ülkeden 5 film
•Türkiye’den Uzun metrajlı Filmler: 3 adet Türk İşçi filmi
Açıklamanızda çeşitli özel gösterimlerden bahsediyorsunuz ? Bunu biraz açabilir misiniz ?
Hava durumuna bağlı olarak açık havada gösterimler düsünüyoruz. İşçi semtlerinde veya sendikalarda da gösterimler planlanıyor.
Program son halini ne zaman alabilir ?
Nisan ayında son hali açıklanacak. Ancak dileyenler www.laborfest.sendika.org adresinde ayrıntıları takip edebilirler.
Katkıda bulunmak isteyenlere önerileriniz nelerdir ?
Öncelikle çevrelerine festivali duyursunlar ve ücretsiz gösterimlerimize katılsınlar. Ayrıca halkevleri film üretme atölyesi kuruldu. Bu atölyede Mayıs ayı sonundan itibaren ucretsiz kurgu ve video editing kursları verilecek. Bu atölye ile üretimlerini paylaşabilirler.
İletişim adreslerini söyleyebilir misiniz ?
Festivalin internet sitesi www.laborfest.sendika.org adresinde her türlü bilgi bulunmaktadır. Ayrica http://www.halklevleri.org.tr/ adresinden de iletişim kurulabilir.
Eklemek istediginiz bir sey var mı ?
Tesekkurler.

Cumartesi, Mart 25, 2006

Bilgisayar cagi (Cizgi:Vahit Akca)

Cuma, Mart 24, 2006

Denge



Cizgi: Vahit Akca

Çarşamba, Mart 22, 2006

Turkiye Yesilleri iklim degisikligi kampanyasi baslatti.


www.yesiller.org

Türkiye Kyoto Protokolü’nü imzalamalı!•
Nükleer enerji iklim değişikliğinin çözümü değildir.•
Yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarına yönelmeliyiz.•
Enerji verimliliği enerji politikalarının esası olmalıdır.• Motorlu taşıtlara dayalı petrol bağımlısı ulaşım politikaları terkedilmelidir.Değerli basın mensupları,Bugün, 16 Şubat 2006, iklim değişikliğiyle mücadele yolunda önemli bir gün. Bir yıl önce bugün, iklim değişikliğini önlemek için uluslararası bir taahhüt olan Kyoto Protokolü yürürlüğe girdi. Bildiğiniz gibi ABD ve Avustralya tarafından onaylanıp uygulamaya sokulmadığı için yola önemli bir eksikle başlayan Kyoto Protokolü, gelişmiş ülkelerin iklim değişikliği yaratan sera gazı emisyonlarını 2012 yılına kadar 1990 seviyesinin %5,2 altına indirmelerini hedefliyor. Elbette bu çok yetersiz bir hedef. Yeşiller olarak, bu hedefin 2020’ye kadar %30, 2050’ye kadar %80 olması gerektiğinin altını çiziyoruz. Ancak yine de Kyoto bir başlangıçtır ve 2012’ye kadar olan hedeflerin tutturulması gerekir. Öte yandan Kyoto Protokolü’nü Türkiye de imzalamadı. Türkiye de giderek daha fazla karbondioksit üreten ve atmosferi ısıtmaktaki payı katlanarak artan bir ülke olarak ABD ve Avustralya’yla aynı bahaneleri sıralayıp yükümlülük altına girmekten kaçıyor.Yeşiller, bütün dünyada iklim değişikliği ve küresel ekolojik sorunlarla mücadelede başı çeken bir siyasi harekettir. Bugün, Kyoto +1 gününde, bizim de gözlemci üyesi olduğumuz Avrupa Yeşil Partisi, 2006 yılı için ana kampanya olarak belirlediği iklim değişikliği kampanyasını başlatıyor. Türkiye Yeşilleri olarak, bugün Avrupa’nın bütün yeşil partileriyle aynı anda, biz de 2006 İklim Değişikliği Kampanyası’nı başlatıyoruz. Neden 2006 yılı Yeşiller için iklim değişikliği yılı oldu?- Çünkü tamamen insan kaynaklı olan ve içinde bulunduğumuz petrol, kömür gibi fosil yakıtlara dayalı enerji, ulaşım ve sanayi politikalarının ve tüketim toplumunun bir sonucu olan küresel ısınma, üzerinde yaşadığımız gezegendeki yaşam şartlarını ortadan kaldırıyor. Dünya her geçen yıl bir öncekinden daha sıcak oluyor. 2005 yılı tarihte kaydedilen en sıcak yıl oldu.- Çünkü iklim değişikliğinin en dramatik belirtisi olan iklim felaketleri sık sık insanlığı vuruyor. Geçen yıl ABD’de ve pek çok ülkede yaşanan kasırgalar, insanların ölümüne neden olan aşırı sıcak ve soğuk hava dalgaları ve seller dünyayı nasıl bir geleceğin beklediğini gösteriyor.- Çünkü iklim değişikliği en önce yoksulları vuruyor. Yoksul ülkeler ilk etkilenenler. Ülkemizde de toprağa bağlı yaşayan insanlar ve yoksul bölgeler en fazla zarar görecek. İklim mültecileri şimdiden dünya için büyük bir sorun haline geldi bile.- Ve çünkü insanlığın bu dünyada bir geleceğinin olması iklim değişikliğini durdurabilmemize bağlı. Bu da ancak insanlığın ortak bir irade göstermesiyle ve politik müdahalelerle mümkün.Yeşiller olarak hükümete sesleniyoruz:- İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ni onaylayarak 24 Mayıs 2004’te yürürlüğe sokan Türkiye neden aradan 2 yıl geçmesine rağmen sera gazı envanterini çıkartamamıştır? Türkiye bu bilgi saklama politikasını daha ne kadar sürdürecek. Türkiye’nin sera gazı envanteri bütün ayrıntılarıyla en kısa zamanda açıklanmalıdır.- Türkiye Çerçeve Antlaşma’da Ek-1 ülkesi olmasına rağmen hala Kyoto Protokolü’nü imzalamamıştır. Dünyanın karbon emisyonları en hızlı artan ve küresel ısınmaya giderek daha fazla olumsuz katkıda bulunan ülkelerinden biri olan Türkiye, en kısa zamanda Kyoto Protokolü’nü imzalayıp Meclis’ten geçirmeli ve CO2 emisyonlarını hızla düşürmek için enerji, ulaşım ve sanayi politikalarında köklü değişiklikler yapmalıdır.- Yeni 23 kömürlü termik santral inşa etme planlarından derhal vazgeçilmeli, başta Yatağan, Gökova, Yeniköy, Afşin-Elbistan gibi en kirleticileri olmak üzere kömürle çalışan termik santrallar kademeli olarak kapatılmalıdır.- Enerji verimliliği ile ilgili yasalar çıkarılmalı, temiz ve enerjiyi etkin kullanan teknolojiler teşvik edilmelidir.- Türkiye’nin enerji üretim politikaları yenilenebilir, temiz enerji kaynaklarına dayanacak şekilde yeniden planlanmalıdır. Rüzgar, güneş, jeotermal gibi kaynaklar alternatif değil, asıl enerji kaynaklarımız olarak kabul edilmelidir.- Nükleer santralları iklim değişikliğinin çözümü olarak sunmak atom bombası sahibi olmanın barışı getireceğini iddia etmeye benzer. Hem nükleer enerji karbonsuz bir teknoloji değildir, hem de bu kadar güvensiz, tehlikeli, atık sorunu çözülemeyen ve pahalı bir teknoloji iklim değişikliğini çözemez. Zaten Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) daha 1996 yılında, dünya elektrik ihtiyacını karşılamadaki payını %47'ye çıkarmak için 2100 yılına kadar her yıl 70 reaktör yapılmasına ihtiyaç duyulacağı ve bu da olanaksız olduğu için nükleer enerjinin iklim değişikliğinin çözümü olamayacağı sonucuna varmış ve nükleer yatırımlar temiz kalkınma mekanizmaları dışında tutulmuştur.- Motorlu ulaşımı ve petrol bağımlılığını arttıran ulaşım politikaları terkedilmeli, yeni köprü ve otoyollar yapılmamalı, raylı ulaşım yatırımları arttırılmalıdır.Avrupa Yeşilleri’nin bu kampanya için seçtiği slogan “İklim Değişikliğini Durdur, Kendi Rolünü Oyna!” Herkesin iklim değişikliğini durdurmak için oynayabileceği ciddi bir rol var, bunların en başında da dünyayı geri dönüşsüz bir yıkımın eşiğine getiren politikacılara bir daha oy vermemek geliyor; yeşil politikaları tercih etmek, yeşillere katılmak, ekoloji mücadelesi içinde yer almak geliyor. Yaşam tarzında yapılacak değişiklikler de küresel ısınmayı yavaşlatacaktır. Ev ve işyerlerinde enerji tasarrufuna ve enerjiyi verimli kullanan teknolojilere yönelmek, daha fazla toplu ulaşımı tercih etmek, daha az araba ve uçak kullanmak, uzun yollar katetmeyen yerli malı ürünlerle beslenmek, iklim değişikliğinin yavaşlatılmasına sanıldığından çok daha fazla katkıda bulunacaktır.Yeşiller’in İklim Değişikliği Kampanyası, 2006 yılı boyunca hem Avrupa çapında, hem de ülkemizde sürecek. Konferanslar, sergiler, eğitim programları ve değişik etkinliklerle, Yeşiller yıl boyunca iklim değişikliğini gündemde tutmaya devam edecek.İklim değişikliği bugün gündemimize girmezse, yarın bir daha gündemimizden çıkamayacak. Üzerinde yaşadığımız dünyadaki canlı yaşamı ve insan varlığını sürdürmek için küresel ısınmayı durdurmak zorundayız.İklim Değişikliğini Durdur, Yaşamı Sürdür!Türkiye Yeşilleri16.02.2006Açıklama Yeşiller İklim Değişikliği ve Küresel Ekoloji Koordinatörü Dr. Ümit Şahin tarafından okunmuştur.

Pazar, Mart 05, 2006

8 Mart

Gecen sene mart ayinda kadinlarin yerlerde suruklendigi bir 8 Mart dunya kadinlar gununden sonra Vahit Akca'nin cizdigi bir karikature ulasmistim www.savaskarsitlari.org sitesi vasitasiyla. Kendisi o zamandan bu yana alterblogalisation'u yanliz birakmadi. Tam bir sene olmus. Yeni bir 8 Mart cizgisini yanda goruyorsunuz, fazla soze gerek yok.

ETOO


Cizgi:Vahit Akca

Google
 
Web alterblogalisation.blogspot.com

Alterblogalisation

↑ Grab this Headline Animator